Ülkemiz cumhuriyet tarihinin halka yönelik en zalim, gaddar ve acımasız ayaklanmasıyla karşılaştı.

15 Temmuz 2016 Cuma gecesinde uzun süredir çeşitli kaynaklarca yapılan uyarıları dikkate almayıp, gelişmeleri oluruna bırakan, ihmal eden, sadece iktidarı değil tüm siyasi partileri yok sayacak, telafisi hayli zorve kanlı bir gelecekten dönen ülkemizin, tabir yerindeyse “Verilmiş sadakası” varmış…

Böyle dönemlerin tarihine ve seyrine bakıldığında ne demek istediğimiz anlaşılır kolayca…

“Eli değil alnı öpülecek bir toplumsal dayanışma anlayışıyla” halkımızın kanı canı pahasına yollara düşüp, o korkunç ayaklanmayı önleyişi, “tarihimize altın harflerle yazılacak bir özgürlük destanı” olarak geçecektir, hiç kuşkusuz…

Aradan geçen süre içerisinde her boyutuyla açığa çıkan adı darbe ya da sabotaj olsun, ülkeyi büyük bir felakete, kaosa ve diktaya götürecek bu kanlı ayaklanış, önce olayın içinde olmadığını açıklayan kahraman ve vatansever ordu komutanları ve güvenlik güçlerimizin; sonra Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın ve de buna katılan medya kuruluşları ile sivil toplum liderlerinin peş peşe yaptıkları davete icabet edip, yüreğinde hiçbir korkuya yer vermeden meydanlara çıkarak muhteşem bir kararlılıkla hainlere “dur” diyen halkımızın sağduyusu, feraseti ve cesaretiyle önlenmiştir...

‘Şimdi akıllı olmanın, ayrışmayı değil, birleşmeyi getirecek eylem ve açıklamaların zamanıdır.

Artık meydanları dolduranların işine gücüne dönmesi gerekir.’

Bu muhteşem tablo rengini kaybetmesin isteriz…

İlk ve takip eden gecede büyük-küçük, çoluk-çocuk, genç-yaşlı, kadını erkeği ile meydanları dolduran ve bu haliyle “halkın gücünü” sadece ülkemize değil, tüm dünyaya duyuran örnek tutum ve davranışıyla bir bütün olarak milletimizi bu anlayışın dışına itecek eylemlerden şiddetle kaçınılmalıdır artık…

Olay duyulur duyulmaz davet beklemeden vücudunu tanklara siper edercesine yollara dökülen halkın elinde ay yıldızlı şanlı bayrağımızdan gayri tek bir flama yokken, bu anlayış giderek önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan posterleri sonra AK Parti bayrağına dönüşmeye başladı…

Hal böyle olunca önce bilinen işaretleriyle MHP’li gençler ayrıldı, ayrı bir konvoy oluşturarak…

İnanıyorum ki buna CHP’liler de katıldı…

Şimdi kalkıp, tarihin en anlamlı direnişine yol açan o müthiş havayı AK Parti mitingine çevirmenin yararı bir yana, zararı çoktur…

O nedenle AK Parti milletvekilleri, belediye başkanları ile il ve ilçe teşkilatlarının bu şanlı toplumsal direnişi tehlikeye atacak yanlış uygulamalardan kaçınması gerekiyor…

Bugün her zamankinden daha da çok diyaloga, dayanışmaya ve birleşmeye ihtiyacımız var...

Ayrışmaya değil…

Bu bir demokrasi şölenidir.

Gelin bunu sulandırmayalım ve de öldürmeyelim...

Ülkemiz adına göreceksiniz çok daha yararlı olacaktır.