Türkiye’de bahar beklenirken, kış şartlarının yaşanması büyük şaşkınlık yarattı..Değişen dünya şartları ile iklimin de değiştiğine şahit olanlar, kışlıklarını giyip işlerine gittiler ve sobalarını yeniden yaktılar..
Belçika’da ise, farklı günler yaşıyoruz.. Bugüne kadar baharın geldiğini hissetmeyenler, baharın güzelliklerini aile bireyleri ile kırlarda, parklarda, göl, deniz kenarlarında yaşıyor..
Avrupa şu sıralar paskalya tatilinde.. Tatil için Türkiye’yi seçenler, kuzey kıyılardan, güneye doğru kaçıyor..
 

* * *

Başta Kuzey Afrika ülkelerindeki gelişmeler olmak üzere, Türkiye bu yıl da turizmde tercih edilen ülkelerin başında geliyor..Türkiye ile birlikte Fransa, İspanya, İtalya ve Yunanistan turizm için büyük beklenti içinde..
‘Turizm Haftası’ nedeni ile Sakarya Valisi Mustafa Büyük’ün açıklaması gözüme ilişti..Tüm güzelliklerine ve imkanlarına rağmen Sakarya turizmden isteneni elde edemiyor..Bu durumda elbette yöre insanının kayıtsızlığı ve turizm gelirlerinin farkında olmamak yatıyor.. Bakınız Vali Mustafa Büyük ne diyor;’ Sakarya’mız bulunduğu yer bakımından bölge turizminin merkezinde sayılır ve en avantajlı şehirlerden biridir. Bu avantajı çok iyi kullanmamız gerekir. Büyük metropollerden İstanbul ve Ankara arasında yer almamızın avantajını kullanarak hafta sonları ve tatil günlerinde, stresten uzak doğanın ve Sapanca Gölü’nün dinlendirici ortamında misafirlerimize tatil dendiğinde Sakarya’yı hatırlatarak, Sakarya’yı gezilecek ve görülecek bir konuma getirmek için var gücümüzle tanıtmalıyız. Sadece Sapanca değil, Acarlar Longozu, Poyrazlar, Maden Deresi, Taraklı, yaylalarımız potansiyel turizm kaynaklarımız arasındadır. Hedefimiz, Sakarya’yı turizmde ayrı, ayrı destinasyonlar halinde tanıtmaktır. Bu konuda son zamanlarda yapılan çalışmalar bizleri umutlandırmaktadır..’

                                                                    * * *

Vali Mustafa Büyük’ün açıklamasını dikkatle okudum..Başka hususlara da değiniyor..Keşke turizm mevsimindeki boğulmalara da değinse idi.. Hatta Karasu’nun o güzelim cennet kumsalının içine eden limandan da söz etse idi..Hatta, yaylaları taş, beton binalarla yeni yerleşim birimleri haline getirenlere sitem etseydi!.. Daha ileri giderek, söylüyorum; illa da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çıkıp, şu liman için ‘ yıkınız şu ucubeyi mi’ demesini mi bekliyoruz?..
Hani nerede ‘Sakarya’yı terk etmem’ nutukları atanlar? Hani nerede çevreciler? İlla bir tusunami mi olmasını bekliyoruz! Deprem mi vurup yıkmalı, dürtmeli bizi? İlla da Karadeniz’in o azgın, acımasız dalgalarının Karasu’yu yutmasını mı bekliyoruz!?

                                                                     * * *
Sakarya’nın imkan ve kabiliyetleri, turizm potansiyeli, güzellikleri, doğası başta ilkokullardan başlanılarak anlatılmalı..Orta okullar ve liselerde konu hiç değilse ‘turizm haftasında’ işlenmeli.. Boğulmalara dikkat çekilmeli..
Serinlemek için suya girenlere, deniz, göl ve nehir suyunun farklılığı anlatılmalı..Mutlaka yüzme bilmenin can kurtaran bir simit olduğu ve yüzmenin öğrenilmesi gerektiği anlatılmalı.. Boğulmalarda, ilk müdahale için, gerek olay yerlerinde ve gerekse hastanelerde gerekli ünitelerin kurulması ve tedbirlerin alınmasının sağlanmalı..

                                                                                           * * *
Ufukta seçimler var..Sakaryalı 12 Haziran 2011 tarihinde temsilcilerini seçecek..Önce aday adayları meydana çıktı..Büyük bir heyecan ile ortaya çıkanları süzdük, eleştirdik, alkışladık.. Şimdi listeler oluştu..Kimi aday adayı hayal kırıklığı yaşadı, taraftarları karşısında boynu büküldü..Kimi küstü, listelerden çekildi..
Şimdi kamuoyu araştırmacılarını geride bırakanlar tahminlere başladı..
‘4,2,1 olur..Yok, 7-0 olur.Hayır,6-1’ türünden tahminler gazeteler yansıyor..Bu tahminlerin altında ise yandaşların ve yalakaların yorumları var..Tüm heyecan ve karmaşa da bir zamanlar işçilere önderlik eden Bahtiyar Demir’in de bağımsız olarak aday olduğunu öğrendik..Bahtiyar Demir, bir emekli, bir işçi, bir Sakaryalı..Yani bizden biri.. Milletvekili seçimlerinde aday..Arkasında sırtını sıvazlayacak güçlü bir lider yok!.. Arkasında bir tarikat, arkasında bir cemaat de yok,bir sivil örgüt yok!.. Ama, Bahtiyar Demir aday.. Hem de bağımsız.. Sakarya lı bugüne kadar bağımsız birini meclise göndermedi..Şimdi bunu başarabilir mi?

                                                                                                * * *
Hani karıncaya sormuşlar,’nereye gidiyorsun’ diye? O da hiç kıvırmadan ‘ Haçça’ demiş..’Ama bu hız ve yürüyüşle bunu nasıl başaracaksın’ demişler.. O da ‘varmasam bile uğruna ölürüm’ demiş..
Sakarya’ya hizmet için ölümü göze alın diyen yok!.. Bari hizmet için gecesini, gündüzüne katan olsa!..
Bir de zamanın Başbakanı merhum Adnan Menderes’i de alkışlayan ve yuhalayan bizim insanımız olduğunu unutmayalım!.. Bunu daha önce yazmıştım..Bir de eski merhum milletvekillerinden Cevat Adapazarlı’ nın bir sözü kulağıma küpedir;’Türkiye’de beş kişi ile Sakarya’da üç kişi ile ortaklık olmaz’
Şimdiden muhtemel milletvekillerimizin adını bile sayanlar var.. Sakaryalı’nın oyu cepte keklik mi?
Bir zamanlar zor seçenler, kılı kırk yaranlar, hizmet aşkı ile dolu olanları bulup meclise gönderenler, ‘alternatif yok’ diye yanlış yapmasınlar!..
Bakınız, Bahtiyar Demir, adı bile, başlı başına bir alternatif..Keşke böyle alternatifler çok olsa da; Sakarya’nın sorunları yüksek telden konuşulsa, seçilenlerde hizmet getirse..
Unutmayınız ki,bu milletin alternatifi bitmez!