Ana kucağı baba ocağı Niğde’nin yaylası Koyunlu köyünde 1940’lı, 50’li yıllara dair hatıraların yad edildiği bir duygusal gece sonrasında, seyahatimiz önce Adana’da sonra Mersin’de noktalandı…

Mersin’de 7’den 70’e herkesin sevip takdir ettiği, Sakarya’dan tanıdığımız İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne ile yaptığımız sohbet, öyle kolay unutulacak gibi değildi…

Mersin’in ardından yolumuz Antalya’ya düştü…

Orada da tanıdık, samimi bir dostla buluşmak arzusu vardı içimizde…

Bir dönem AK Parti Sakarya milletvekili aday adayı da olan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Antalya Bölge Müdür Yardımcısı Yüksek Mimar Sevda Yılmaz’ın konuğu olacaktık…

Ancak pandemi nedeniyle trafiğin yoğun olması, Antalya’dan direk geçmemize yol açtı…

Sakarya’da mobilyacılık yaptığımız 1950, 60 ve 70’li yıllarda birlikte çalıştığımız, çekirdekten kendini yetiştirmiş bir mobilya ustası olan Feridun Keçicioğlu (Pıtpıt) Ardasan’daki moteline ulaştık…

Harika bir koy, deniz ve yürüyüş alanlarına sahip Ardasan, tatilciler ve tavsiyem dolayısıyla dostlar için sakin ve güzel bir tatil beldesi…

Bu satırları sizlere Adrasan’dan yazıyorum…

Her ne kadar kilometrelerce uzak olsam da Adapazarı’ndan, gündemi an be an takip ettiğimin altını önemle çizmek isterim…

Formasını giydiğim, ilk golünün atılmasında yüzde 50 pay sahibi olduğum ve her zaman dile getirdiğim vazgeçilmez tutkumuz Sakaryaspor’un kongresinde yaşanan olaylar, beni hayli üzdü…

Cumhur Genç başarılı bir iş adamı…

Sakaryaspor’da bir dönem başkanlık yaptı…

Kim ki Sakaryaspor’a hizmet eder, benim için önemli ve saygındır her zaman…

Ama bu kongre hem onu hem takımı, mutlak ve mutlak başarılı olmak gibi büyük bir sorumluluğun altına soktu…

Sakaryaspor, Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle bir noktaya kadar geldi…

Ancak bundan sonra işi hiç de kolay görünmüyor…

Cumhur Genç bunun altından nasıl kalkacak, bekleyip göreceğiz…

Üstelik böyle tatsız bir olay yaşanmışken, daha da zorlaşmaz mı işi!

Dileğimiz bu tatsız olayın ilin gündeminden düşmesi ve unutulmasına yönelik bir süreç başlatılmasından yanadır…

Bize düşen bu olayı bir an önce unutmak, bütünleşmek ve takıma sahip çıkmak olacaktır, hiç kuşkusuz…

Sakaryaspor bu şehrin ortak sevdasıdır…

En küçük taraftarından en büyüğüne varıncaya kadar herkes bu ağır sorumluluğu üstlenebilirse ancak başarı gelecektir…

Bilin ki bu tek başına Cumhur Genç’in üstlenebileceği bir sorumluluk olamaz asla…

Artık kamuoyu şunu istiyor; Sırtını belediyeye dayamış bir başkan olmasın…

Madem bu takım sporseverlerin peşinden koştuğu, taraftarların vazgeçemediği bir sevda, o halde sorumluluğun da paylaşılması adına herkes üzerine düşen görevi yapmak zorundadır…

Tatsız bir başlangıç oldu…

Bunun telafisi için gereken adımlar hızlı bir şekilde atılmalıdır…

Basın dünyasıyla ters düşmek, daha işin başından gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek demektir…

Bunun behemehâl giderilmesi gerekir…

Evet…

Seyahatimizin sonunda, yıllarca Adagençlik ve sonrasında Sakaryaspor formasını birlikte terlettiğimiz, Türk futbolunun en hırçın ancak en başarılı savunma oyuncularından biri olan Beşiktaş’ın unutulmaz stoperi, Sakarya’nın evladı İhsan Özbek’in (Sarı) konuğu olacağız Altınoluk’ta…

Bu duygularla istedim ki Adrasan’ın rengarenk çiçeklerinden bir demet gitsin bütün okuyucularımıza…