Cumhuriyetimizi genç diye adlandırıp kutladığımız yıllar geride kaldı…

Yaşı 97’yi buldu yani bir asra 3 yıl gibi kısa bir süre kaldı…

Ülkemizi işgale kalkan anlayışa karşı verilen topyekün mücadelenin getirdiği zaferi, günümüzde bir ayrışma nedeni olarak görmek bir yana, düşünmek dahi bütünlüğümüz adına büyük üzüntü kaynağı olsa gerek…

Bu anlayışı sağlayan eğitim sistemi ile atıldığımız hayat kavgasının ilk yıllarına rastlayan ve adı “Cumhuriyet Fazilettir” başlığını taşıyan bir makalem, her yıl yapılmakta olan “Anadolu Basını Özendirmek Yarışmasında” birinciliğe layık görülmüş, gazetecilik hayatımın ilk ve önemli ödüllerinden birini almıştım…

Zamanın Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem’in elinden aldığım ödüllerle gazeteye döndüğümde, o geceki müthiş topluluğun öyküsünü anlatmıştım köşemde…

Sadece o gecede alınan ödülle kalmayıp daha sonraları yapılan yarışmalarda da Yeni Sakarya Gazetesi yoluyla ilimize birincilikler kazandıran yazarlarımız olmuştur…

O nedenle yaşı bir asra yaklaşan, bu yönüyle ilin yüz akı ödüllerin gazetesi Yeni Sakarya 66 hizmet yılının bitimine sayılı haftalar ve aylar kala kendini aşama aşama geliştirerek, 4 sayfa siyah beyaz akşam gazetesi olmanın çok ötesine taşıyan yenilikler ve güçlü yazar ve teknik kadrosuyla gelmiştir bugünlere…

Bunu gerçekleştirerek dün 97. yılını kutladığımız Cumhuriyet Bayramı’nın getirdiği coşkuyu ve sevinci, kalkıp bir grubun tekelindeymiş gibi ayrımcı bir yaklaşım içerisinde kutlamak, bu büyük bayram adına, talihsizliktir olarak yorumlanabilir ancak…

İşte o yarışmanın Türkiye Radyolarından açıklandığı bir akşam saatinde, spikerin “Anadolu Basını Özendirme Yarışması sonuçları açıklandı” şeklindeki anonsu ile duyurduğu şu cümle, bugün dahi heyecanlandırır beni;

“Cumhuriyet Fazilettir başlıklı makalesiyle Yeni Sakarya Gazetesi’nden Zeki Aydıntepe birinciliğe layık görülmüştür.”

O nedenle her Cumhuriyet Bayramı bana, o geceki heyecanı ve o radyo anonsunu hatırlatır…

Cumhuriyet, özgürlük demek, halkın iradesi demek, sevgi, saygı ve hoşgörü gibi yaşamın olmazsa olmaz şartlarından oluşan bir rejimi getirir akla…

Bu anlayışa yakışmayan ve her 10 yılda bir halkın oylarıyla iktidara gelen iktidarları alaşağı eden, demokrasiyi askıya alan düşünce ve buna bağlı yapılaşmalar günümüzde artık geride kaldı…

Bırakalım sen-ben kavgasını ve bu rejim altında bir ve güçlü olmanın mutluluğuna yaşayalım doyasıya…

Bu duygularla, ülkemizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutlar; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimize rahmet, gazilerimize sağlık ve mutluluk dileriz…

Çok daha farklı, çok daha anlamlı ve dahi heyecanlı, coşkulu bayramlar geçirilmesi adına etkili-yetkili herkese ve fedakar halkımıza nice 29 Ekimler dileğiyle,  “Zeytin çiçekleri” gitsin istedik…