Bu ülkedeki en büyük sosyal sorun, bana göre “Beyaz Türk” zihniyetidir.

Mürekkep yalamış olduğu halde kendisini çağdaş ve aydın zanneden, Ortaçağ engizisyon zihniyetine sahip, anti demokratik, militarist, jakoben kafa yapısı…

Halkın değerleriyle alay eden Beyaz Türkler, Anadolu insanına bidon kafalı dediler. Göbeğini kaşıyan adam dediler. Dağdaki çobanla bizim oyumuz bir değildir dediler. Vakti zamanında Memlekete komünizm lazımsa onu da biz getiririz bile dediler.

Şimdi de, her vatandaşın temel hakkı olan ifade özgürlüğünü yeniden tanımlıyorlar.

Beyaz Türklerin yeni tanımına göre ifade özgürlüğü “düzgün insanlar” içinmiş… Beyaz Türklerin elit vatandaşları düzgün, ikinci sınıf olarak kategorize ettikleri Anadolu’nun dindar vatandaşları yamuk öyle mi?

Laik ve Kemalist düşüncenin “Pravda”sı Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mine Kırıkkanat, Diyarbakır'da bu yıl 7'incisi düzenlenen Âlimler Birliği toplantısına katılanlara ağır ifadelerle nefret kustu.

Toplantıya katılanları “Orta çağ katilleri' diye tanımlayan Kırıkkanat, şu ifadeleri kullandı: "Türkiye'de böyle bir toplantının yapılması suç. Bu bağnazlıkta orta çağ katilleri ve ortaçağ engizisyon mollaları bunlar. Uygar dediğimiz bütün ülkelere gitseler tutuklanacak adamlar bunlar. Düzgün insanların ifade özgürlüğü olmalı… Bu örgütlerin, bu adamların Türkiye'de olması suç. Türkiye'de böyle bir toplantının yapılması suç. Bir devlet için tehlike bu. İran'dan beter olur. İran da parçalanacak ama Türkiye daha çabuk parçalanır. AK Parti iktidarını uyarıyorum. Saçmalamasınlar. Bu ifade özgürlüğü değil. Düzgün insanların ifade özgürlüğü olmalı."

Oysa ki ülkemizde ve özellikle Diyarbakır’da böyle bir toplantının yapılmış olması normalleşen Türkiye’nin işaretidir.

İslam ülkeleri Âlimler Birliği Toplantısı sonuç bildirgesi 18 madde ile ifade edilmiş. Son madde şöyle: “Toplumların çekirdeği ailedir. Aile, küresel sömürgeci güçlere karşı güçlü bir kalemizdir. Ümmetin uleması, aile kurumunun korunması için seferber olmalıdır. Ailenin yıkılması için sapkınlıkların, kanuni güvence altına alındığı bir dönemde, sapkın fikirler gibi, sapkın davranışların engellenmesi konusunda da ulema öne geçmeli ve topluma rehberlik etmelidir."

Uluslararası LGBT lobisine karşı Müslüman Türk Milletinin ve İslam Âlimlerinin direniş göstermesi ve taraf olması Beyaz Türklerin tekerine çomak sokuyor.

Özellikle Türkiye’nin öz be öz evlatları olan dindar Kürtler, yıllar boyu çaresizlik içinde kaldı.

Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye, terörü bitirdi. Kürt halkını HDP’ye mahkûm eden terörün sona ermesini Beyaz Türkler hazmedemediler. Marksist Leninist yapılanmaya karşı; bölgedeki kanaat önderlerinin ve Kürt İslam Alimlerinin inisiyatif alması birilerinin işine gelmiyor. Kürt seçmenlerin Ak Partiye kayması onları çıldırtıyor.

Hanımefendi hızını alamamış Ak Parti iktidarını uyarıyor. Saçmalamayın diyor.

Müslüman Âlimlere ve dolayısıyla tüm dindarlara “ortaçağ katili” yaftasını yapıştıran zihniyetin hali içler acısı…

Öz güven patlaması yaşayan acizler, kin duygusuna esir olurlar.

İntikam hırsıyla yaşayan “fikirsiz kibirliler” için deniz bitti.

“Türkiye Yüzyılı” nefeslerini kesti.

Acizlik içinde kıvranıp duruyorlar.

Gönül evini kalın duvarlarla çevirmiş, karanlıkta yaşayanlara güneş ne yapsın?

Kem söz sahibine aittir.

FETÖ ve PKK ile el ele verip Azîz Türk Milletine, Türk ordusuna, vatan evlatlarına hakaret edenlere iz’an ve insaf temenni ederim.

İHA, SİHA ardından gelen TOGG sizin ayarlarınızı bozdu.

Dine ve dindarlara karşı gösterdiğiniz pervasız kin, sizde var olduğu müddetçe ruhunuz huzur bulmayacak.

Hınç ve kinle iktidar olunmaz.

Keşke bilseydiniz.