Tarihi eser yönüyle zenginlik taşıyan bir ilde yaşamıyoruz…

Az da olsa mevcutları korumada ve dahi tanıtmada da yetersiz kaldık…

Buna karşın bu büyük eksikliği giderecek tarihi bir eser olarak Beşköprü’yü değerlendirmede bugüne değin ne yazık ki beklenen özeni de gösterebilmiş değiliz…

Turizmin önemli bir bölümünü teşkil eden tarihi yapılar, dünyanın üzerinde durup değerlendirdiği eserlerdir…

Çeyrek asır içerisinde yalnızca ilimizde değil, ülkenin bu özelliklere sahip köşelerinde başlatılan, bu yönüyle bulunduğu şehirlere ve beldelere yadsınamaz katkılar sağlayan tarihi yapıların tanıtımı için kolların sıvandığını görmek, ülkemiz ve ilimiz adına sevindirici bir gelişmedir…

Bu konuda şanslı illerimiz arasında İstanbul başta olmak üzere Ege, Akdeniz, Doğu-Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz’de mevcut tarihi eserleri görmek adına ülkemize gelen turistlere bakınca, şehrimizde ilk akla gelen Roma döneminden bu yana ayakta kalabilen Justinianus Köprüsü (Beşköprü) olur…

Kısa süre önce kılınan Cuma namazı ile müze olmaktan çıkıp kapılarını ibadete açarak aslına dönüşen Ayasofya ile Justinianus Köprüsü’nün yaşıt olması önemlidir…

Yıllarca kaderine terk edilmiş ancak bin 500 yıldır ayakta kalabilmiş, bu yönüyle Unesco’nun Dünya mirası listesine geçici olsa da giren, paha biçilemez tarihi bir eserin tanıtım ve onarımı için kolların sıvanması son derece önemli, bir o kadar da sevindiricidir hiç şüphesiz…

Bu konuya üniversitenin el atması, elde edilen teknik bilgiler doğrultusunda yapılacak düzenlemeler, yıllardır saklı kalmış, ilgi duyulmamış bu büyük ve tarihi hazineyi, yalnız ilimiz ve ülkemiz açısından değil, tüm dünyaya duyurması yönüyle önemli bir adım olsa gerek…

İşte böyle büyük ve tarihsel bir zenginlik yatıyor bağrımızda uykuya dalmış…

Dünyada bir benzerine ulaşmanın kolay olmadığını, yaptıkları araştırma ve incelemelerle ortaya koyan akademisyenler Doç. Dr. Serkan Yazıcı ve diğer görevli hocalar “Eserin varlığından ülkemizde ve dünyamızda çok az insanın haberi var” derken, bugüne kadar saklı kalmış bir hazineye sahip olduğumuzun altını çiziyor olmalılar…

İşte böyle büyük ve tarihi bir esere sahip ülkemizi, dünyanın gündemine taşıyacak enformasyon için de şimdiden kollar sıvanmalı…

Bu duygularla ve dikkatli şekilde izlediğimiz çalışmaları gün be gün gündeme taşıma görevimizi yerine getireceğimizin altını çizerken, bu doğrultuda emeği geçen kurum, kuruluşlar yanında, herkese ve her kesime  “Orkideler” gönderelim istedik…