Sevgili okurlar,
FUTBOL şüphesiz bir tutku..
Futbolu sevenler için elbette..
Ama o meşin yuvarlağa gönül verenler için, bir başka durum söz konusu.. Yani meslek aşkı burada devreye giriyor..
Dünden bugüne futbol dünyasında çok şey değişti..
Hele de  işin içine ‘para’ girince,tabiri caizse ‘mertlik’ bozuldu!
Diyeceksiniz ki,para her kapıyı açar mı?
Kimine göre,açar!
Kimine göre,para her şey değil..
Bir de serde ‘forma aşkı’ var..
‘Forma aşkı’ canım!
Kimine göre, geç usta!
Kimine göre, kaz gelen yerden tavuk esirgenmez misali bir durum..
Burada hemen akla, Galatasaray’dan, Fenerbahçe’ye geçen futbolcular akla geliyor..
Para transferleri yani!
Başka örnekleri de var ama,  illa da Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye geçenler!?
Bu yeni bir durum değil..
Dün de Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye geçen futbolcular vardı, bugün de var,yarın da var olacak..
Bir de üç spor kulübünde de top koşturanlar var..
Yani üç büyük spor kulübü olarak adlandırılan Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ta top koşturanları ima ediyoruz..
O da başka bir durum..
Ama asıl mesele burada para, para, para!..
Pas parayı,bul karayı misali..
Ya da İddia..
Para, para, para!
Bu noktada bir Galatasaraylı yöneticinin Emre Belezoğlu ile ilgili açıklamaları ilginç idi..
‘Emre’nin biçe vefa borcu var!’
Bugünkü genç sporculardan bu tür vefa beklenedursun, akıllara Torku Konyaspor-Kasımpaşa maçı damga vurdu..
* * *
Haber tüm gazetelerde,televizyonlarda yer aldı. Haber içeriğinde şunlar yer alıyordu:
‘İşte bu ortamda başlayan Torku Konyaspor-Kasımpaşa maçında sezona damga vuracak bir olay yaşandı. 19. dakikada Kasımpaşalı RyanBabel, sol kanatta rakip oyuncuyla girdiği bir hava topu mücadelesinde yerde kaldı.
Hakem devam kararı verdi ancak Babel yerden kalkamadı. Bunun üzerine Konyasporlu oyuncu eliyle de Babel'i işaret ederek oyunu durdurmak istedi. Ancak bu esnada topu alan Kasımpaşalı Donk, Konyasporlu oyuncuların duraklamasından da istifade ederek topu Konyaspor kalesine gönderdi.
Topun filelerle buluşması üzerine hakem gol verdi. Bu esnada bütün Konyasporlu oyuncular Donk'un üzerine yürüdü ve çevresini sardı. Tribülerde ise Kasımpaşa'ya büyük tepki vardı. Kasımpaşalı oyuncular Donk'u o bölgede korumaya çalışırken kenarda Kasımpaşa tenik direktörü Şota hem tribünlere sakin olun şeklinde el işaretleri yaptı hem de olayın başkahramanı, oyuncusu Donk'u yanına çağırmaya çalıştı. Şota en sonunda sesini oyuncularına duyurabildi ve kenardan oyuncularına direktifini verdi. Santra yapılırken Kasımpaşalı tüm oyuncular kenara çekilirken kaleci Ertaç'da kaleyi boşalttı.
Santra sonrasında topu alan Konyaspor oyuncusu Hasan Kabze’ de kenara çekilen ve kendisine 'yol veren' Kasımpaşalı oyuncuların arasından sakin şekilde ilerleyerek topu Kasımpaşa ağlarına götürdü ve maça tekrar eşitliği getirdi.’
Unutulacak gibi değil.
Bir yanda, sakatlanan ve yerde yatan futbolcu arkadaşını ekarte edip golünü atan futbolcu!?..
Öte de ‘centilmenlik’ vurgusu için ayağa kalkanlar..
Kim galip geldi dersiniz?
Elbette ‘centilmenlik!’
Para hırsı içinde olanlar her zaman kaybetmeye, dışlanmaya mahkümdur!..
İşte bunun sayısız örneklerinden birini yukarıda sizlerle paylaştık..

* * *
Sevgili okurlar,
Benim de meşin yuvarlağa gönül verdiğim dönemde bu tip transferler olurdu.
Akyazı Gençlikspor’dan Akyazı Akınspor’a, Demirspor’dan, Donatımspor’a, Yıldırımspor’dan, Şekerspor’a transfer olanlar da, o yıllar çok konuşulurdu..
O yıllar, ‘forma aşkı’ ön planda olurdu.. Ama işin içine az para girince, her şey değişirdi..
Futbolda gelecek aramadığım için, o yıllar gelen bu teklifleri hep elimin tersi ile ittim..
Akyazı Gençlikspor’da ise futbola nokta koyduk..
Ama Akyazı futboluna hayat kaynağı teşkil eden, köyümüz Alaağaç için kolları sıvadık..
Mevcut gayri-federe futbol takımımızı resmileştirmek için tüzükler hazırladık. Sonra Sakarya Amatör Küme maçlarına iştirakini sağladık.
O yıllar elbette başkaydı..
Hasan Şafak, Ali Bulut, İzzet Sevencan, Fethi Avcı, Sedat Çetin, Aliihsan Yalçın, Yusuf Sezgin, Dursun Aydın, Yılmaz Erdem, Mehmet Hünkar Baykal, İrfan Erdem, Orhan Erdem, Ersan Erdem, Kazım Demirci, Halil Duru, İrfan Ünlütürk, Hüseyin Sağır, Ramazan Açıkel, Erol Baykal, Şenol Erdem ve diğerleri gönüllerde taht kurmuşlardı..(Adlarını unuttuklarımdan özür dilerim)
Bir de futbola gönül veren ve sporcuların yanında yer alan büyüklerimiz vardı..
Onları unutmak olmaz..
Sonra Alaağaçspor, İrfan Özmert başkanlığında Aliosman Uygun ve Sedat Çetin nezaretinde şampiyonluklar yaşadı..
Sonra bir ara kepenkler kapatıldı..
Tekrar futbola start verildi. 
Şimdi ise yeni bir ekip ile Alaağaçspor şampiyonluk sevinci yaşıyor.
Bu az şey değil.. Bu güzellikleri yaşatan yönetici, teknik heyet ve sporcuları tebrik ederim..
Ama ne yazık ki, Alaağaç Köyü, Akyazı ve hatta Sakarya futboluna büyük ivme kazandırmasına rağmen, bir futbol sahasına sahip olamadı.
Köyün bir yanında yapılan antreman sahası da öyle övünülecek bir durum değil..
İktidara bu kadar güçlü destek veren bir ilçede sadece Kuzuluk Beldesi’ne bir tesis yapıldı. Oysa bu tesisi Alaağaç çoktan hak etmişti.
O yıllar, Alaağaç tepesine bir stad için getirdiğimiz dozerin nasıl geri gönderildiğini bilirim..
Şimdi Alaağaç ile diğer köylerin elinde meraları, ormanları alındı. İşte haberlerden okuyoruz.. Buralar belediye tarafından tek, tek satılıyor!..
Hem de babalar gibi satılıyor!
Buraları satacağına, buraları değerlendirmenin, tesisleşmenin merkezi yapmak gerekmez mi?
Madem satılıyor, satılan yerlerden elde edilen paralar o yöreye yatırım için kullanılmalı..
Mevcut siyasi iktidar döneminde hovardaca paralar harcandı!.. Akyazı için sunumu yapılan projelerin hiçbiri hayata geçirilemedi!..
Uyuşturucu ve diğer illetlerin kucağında olan gençleri, ancak tesisleşerek, altyapıya önem vererek ve gençleri kucaklayarak sahip çıkabiliriz..
Bugün Beşiktaş’ta top koşturan Mustafa Pektemek ve arkadaşlarının ayak izleri, sevgili merhum Naci Fazlıoğlu tesislerinde yer alıyor..
Temennimiz Alaağaç’a ve diğer köylere de yapılacak tesislerde, geleceğin yıldızlarının ayak izlerinin yer almasıdır..
Şampiyon Alaağaçspor’u kutluyor, herkesi centilmenlikte, sevgide, kardeşlikte birleşmeye davet ediyorum..
Unutmayınız ki, başarının sırrı tesisleşmede gizlidir..