12 senelik meslek hayatım boyunca sayısız köşe yazısı kaleme aldım…

Lakin hiçbiri “Hey gidi AK Partililer” başlığını taşıyan köşe yazım kadar takdir ve ilgi görmedi…

Ekşi Sözlük’ten tutun, birçok sosyal paylaşım sitesinde bu yazı paylaşıldı…

Yazıyı 20 bine yakın insan okudu, yorumladı, üzerinde konuştu…

Bana Türkiye birinciliği kazandıran köşe yazımı dahi bu kadar beğenen ve okuyan insan çıkmamıştı…

Yazının gazetede çıktığı gün sabahın erken saatlerinde başladı telefonum çalmaya…

Ardı arkası kesilmedi arayanların…

Bizzat gazeteye kadar gelip benimle tanışmak isteyenler bile oldu…

Peki, kimdi bunlar biliyor musunuz: AK Partililer idi!

Evet, beni arayıp tebrik eden, gazeteye kadar gelip teşekkür eden, “Allah senden razı olsun” diyenlerin kahir ekseriyeti AK Partililerdi…

Yani sözde değil, özde AK Partililer…

En alt kademeden en üst kademeye kadar bu partide görev yapmış, en önemli mevkileri elde etmiş insanlardı arayanlar…

“Biz bugüne kadar sustuk. Aman partimiz zarar görmesin diye sesimizi çıkartmadık. Olan bitenden rahatsız olmamıza karşılık her şeyi sineye çektik. Bildiklerimizi sakladık. Sen bizim içimize attığımız her şeyi kusmuşsun. İnan biz rahatladık” dediler bana…

Övgülerin ve iltifatların yanında çok küçük tepkiler de aldım…

Anlamsız, içi boş ve de çok ucuz tepkilerdi bunlar…

Okuduğunu anlayamayan, olaylara kendi küçük ve dar pencerelerinden bakan, nefisleri tavan yapmış,egoları şişkin birkaç kişi tepki verdi sadece…

Ve de yazıda da değindim gibi bu partiyi kendi çıkarlarına alet eden ve kendi menfaatleri zarar görmesin diye uğraş veren “sözde AK Partililer” rahatsız oldu yazıdan…

Kendilerini ifşa etmem, ipliklerini pazara çıkarmam çılgına çevirdi onları…

Dürüst, samimi, ahlaklı, ihlaslı, gerçekten bu davaya inanmış hiçbir insan bu yazının altında bir art niyet aramadı…

Beni gerçekten tanıyan, niyetimi ve dünya görüşümü bilen, geçmişte yazdığım yazıları okuyan hiç kimse bu yazıyı farklı yönlere çekmeye çalışmadı…

AK Parti’yi değil AK Partilileri, özde AK Partilileri de değil sözde AK Partilileri eleştirdiğimi çok iyi anladılar…

Bunları yazıp söylemenin değil, asıl bunları gizlemenin bu partiye zarar verdiğinin farkına ve ayırdına vardılar…

Ne mutlu o insanlara…

Ne mutlu yüreği bu ülkenin, bu ümmetin selameti için çarpan yüreklere…

Ve de ne yazık fanatizmin esiri olup nefisleri gözlerini kör etmiş insanlara…

Ne yazık; korkudan sesini çıkaramayan, menfaatleri zarar görmesin diye kafalarını kuma gömen, dümenleri bozulmasın diye ucuz kahramanlıklar ve şovlar peşinde koşan ve de en önemlisi haksızlık karşısındasusarak dilsiz Şeytan kesilenlere…

Velhasılı kelam ne iyi etmiş de yazmışım, çok da güzel yazmışım, hatta az bile yazmışım…

Bunu ben değil, AK Partililer söylüyor…

BARINDIRMAYIN BU ADAMLARI PARTİDE!

“Hey gidi AK Partililer” başlıklı yazımda bahse konu olan kişileri bu partinin kaderinde söz sahibi olan insanlar çok iyi tanıyor ve biliyor…

AK Parti üzerinden menfaat elde eden, iş kovalayan, ihale alan, gemisini yürüten, parti kanalıyla elde ettiği yetkileri tamamen kendi çıkarları doğrultusunda kullanan bu adamları bu partide barındırmayın!

Taşıdıkları makamın ağırlığını kaldıramayan, özel hayatlarına dikkat etmeyen, insani ve ahlaki vasıfları yerlerde sürünen bu zevata yol vermeyin!

İhlassız, sadakatsiz, doldurduğu makam altından alınınca hiçbir özelliği kalmayacak olan, bu partiye ve bu davaya en ufak bir katkısı olmayacak olan bu insanlara koltukları emanet etmeyin…

Defalarca yazdık, defalarca söyledik: İşi ehline verin…

Adaletli olun, kılı kırk yarın birini bir makama getirirken…

Aksi halde bu insanların tüm yaptıklarına siz de ortak olursunuz…

Bu insanların yaptıklarına göz yumarsanız sizin de bu işte vebaliniz olmuş olur…

Eğer Allah rızasını gözeterek, ülkenin ve şehrin menfaatlerini gözeterek yapmayacaksanız, bir zahmet siyaset yapmayın!

KORKMAYIN, RIZKI VEREN ALLAH’TIR

Ahlaka mugayir birtakım işlerle ilgili elinde bilgisi, belgesi olan, duyum dahi almış olan kişiler yetkili ve etkili makamlarla bunları paylaşsın…

Film çevirenleri, iş çevirenleri, köşeyi dönenleri ifşa edin…

Korkmayın…

Başımıza ne gelir, bizi neyle itham ederler, bize ne yaparlar diye düşünmeyin…

Evet, yaparlar…

Maalesef bu tıynette adamlar da var bu partinin içinde…

Ayağınızı kaydıracak, sizi işinizden edecek, kendilerine ve kendi yakınlarına yer açmak için size türlü iftiralar atacak insanlar da var maalesef…

Ama unutmayın ki rızkı veren Allah’tır…

Nefes alıp verdiğiniz müddetçe Allah rızkınızı verecektir…

Makamınızı kaybedin, gücünüzü kaybedin, paranızı kaybedin ama insanlığınızı kaybetmeyin…

HATİCE KESKİN DE YAZIMI PAYLAŞMIŞ

Herkesin malumu Hatice Keskin diye biri attığı tweet’lerle olay oldu…

AK Partililerle ilgili yaptığı paylaşımlarla hayli ses getiren bu hesabın kime ait olduğu henüz ortaya çıkarılamadı…

Bu kişi son olarak benim yazımı da paylaştı…

Hal böyle olunca da bazı insanların kafasında “acaba”lar oluşmaya başladı…

Bir kere Allah şahidimdir ki Hatice Keskin diye birini tanımıyorum, attığı tweet’lerle de hiçbir alakam yok…

“Hey gidi AK Partililer” isimli yazıyı kaleme alırken bu kişinin paylaşımlarından esinlenmiş falan da değilim…

Yazım gazetede çıktıktan sonra okudum bu kişinin paylaştıklarını…

Sahte bir hesap üzerinden benim yazımı paylaşmasını hoş karşılamıyor ve de tasvip etmiyorum…

Yazdıklarının doğru olup olmadığı konusunda da bir fikir sahibi değilim…

Sadece şunu söyleyebilirim ki dile getirdiği konular kimsenin bilmediği konular değil…

Zaman zaman bizim de kulağımıza gelen, bazılarını bahse konu kişilerin dahi inkâr etmediği meseleler…

Çoğu insanın söylediği ve değindiği gibi bence de önemli olan bu hesabın kime ait olduğu değil, yazılanların gerçek olup olmadığının araştırılmasıdır…

Asıl mesele budur!