AKP milletvekili aday belirleme yönteminde yol kat edemedi. Müracaatları kabul ediyor, ardından adına temayül dedikleri bir oylama yapılıyor ancak sonuçları adaylar dahil kamuoyuna paylaşılmıyor.

                Sonrasında mülakat denilen bir uygulama ile adaylar sorguya çekiliyor, buradan da çıkan sonuç adaylarla paylaşılmıyor.

                AKP’nin aday belirleme yöntemi, her seçim döneminin ritüeli haline dönüştü.

                Ritüeli haline dönüşmesi , sonuçların aday belirlemesinde bir etkisi olmadığı kanaatinin hakim olmasındandır.

                İlginç olan ise aynı yöntem ile farklı sonuç bekleyen adayların sergilediği tutum!

                Kapalı devre yapılan çalışmaların, sonuçları tayin etmesinde etkisinin olmaması bir tarafa demokratik hiçbir kuralla bağdaşmayan bu duruma inatla devam edilmesi.

                Adayın kendisini anlatacağı tek otorite var o da parti genel başkanı. Parti üst yönetimine yakın olan, bağlantı kurabilen milletvekili listelerinde yer bulabiliyor.

                AKP’nin siyaset hayatımıza kazandırdığı aday belirleme yöntemi, tecrübe edilen ise sonuçlarından kazanım elde edilememiş olması.

                Onun içindir ki AKP’den başka siyasi partilerin müracaat etmediği yöntem olarak ilkel bir görüntü çizmekte.

                16 yıldır iktidarda olan AKP bir türlü siyasi partiler yasasını değiştirme yoluna gitmedi.

                Her fırsatta tek başına iktidar ve gücü üzerinden övünen iktidar sahipleri kendi çıkarlarına ters düşeceğini düşündükleri siyasi partiler yasası değişikliği gündeme hiç gelmedi.

                74 aday adayı Ankara yolarına düşmüş, Genel Merkez tarafından mülakata tabi tutulacaklar.

                AKP bugüne kadar bu yöntemi tam 4 kez kullandı ve verdiği sonuç adaylar dahil hepimizin malumu !

                Hal böyleyken adaylar niçin böylesi bir serüvene dahil olurlar, bunun da cevabı sanırım hepimizde benzeri sonuçları ifade ediyordur.

                Meselenin bizimle ilgili kısmı, bu yöntem ile belirlenen adayların şehre ne verdiği yine hepimizce bilinmekte.

                Sorumluluk alanları şehrin dinamik yapısı olmadığı için aday olmalarını belirleyen şehrin unsurları olmadığı için hesap verebilir alanı da doğası gereği şehir ve bileşenleri olmuyor!

                Bu durumda kazanan listede yer bulan mebus oluyor ve bu kartvizitten elde edilen paydan hissesine düşeni alıyor.

                Şehre dair bir şey elde edemediğimiz gerçeği dünü ile kıyaslandığında olanca netliğiyle önümüzde duruyor.

                Mülakatta sanırım şehrin nüfusu dâhil, şehrin en basit sorunları da konuşulmuyordur.

                Yarışma programlarında ezber yapılan sorular gelmekte, kaç yaşındasınız, ne iş yapıyorsunuz!

                Bu özellikler ki şehre yatırımı getirecek olan!

AKP’den beklenen milletvekili olacak olan arkadaşların sorumluluğu şehre karşı olmaları değil, listeye yazan iradeye karşı olmaları.

                Listede yer bulamayanlar da mebus gibi davranmak hakkını elde ediyorlar.

                Aynı yöntem ile farklı sonuç beklemek… !

[email protected]