Maksadını ve hedefini bukadar net açıklayan başka bir slogan olmasa gerek…

Siyonizm’e desteğini tüm varlığıyla bildiren bir firmanın bu sloganı aklıma geldikçe, Efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bir hadisi hemen peşinden zihnimde canlanır:

“Benim ve sizin durumunuz; ateş yakıp da, ateşine cırcır böcekleri ve kelebekler düşmeye başlayınca, onlara engel olmaya çalışan adamın durumuna benzer. Ben sizi ateşten korumak için kuşaklarınızdan tutuyorum,  siz ise benim elimden kurtulmaya, ateşe girmeye çalışıyorsunuz.”(Müslim, Fezâil 19; Rikâk 26; Tirmizî)
Dünyanın bir ucunda sırf Müslüman diye insanların derileri yüzülürken, maddi manevi destek vererek “Devam et zulmüne” dercesine kayıtsız kalmak, “Sebep olan işleyen gibidir” hadisine kuvvet vermek ateşi çağırmaktan başka ne olabilir...
Lanetliler sınıfının başında yer alan Lut kavminin ibretini almadan, iki öküzün çiftleşmesine özgürlük diye alkış tutup  aynı karede yer almanın neticesi ne olaki...
Hiç şu ayeti duymadınız mı: “Bir bela, bir musibetten çekininiz ki, geldiği vakit yalnız zalimlere mahsus kalmayıp masumları da yakar.” (Enfal, 8/25)
Evlere girip çoluk çocuğu öldürmeyi kınamanın dışında seyretmekten başka birşey yapılamamasının en acı örneği ülkemizin şu anki durumudur…

Hâlbuki İslamiyet aktif bir dindir…

Sadece sözlü değildir, hareketi gerektirir…

Tavır ile,müdahale ile, yaptırım ile aktif bir dindir...
Bizim zorlandığımız ve bu konuda yalnız kaldığımız çok aşikâr…

Ama maalesef dünyanın bir ucundaki Müslüman devletlerin pasifliğinin faturası da hem dünyada, hem debizde çıkıyor...
O yüzden ne yapıp edip Müslüman devletleri uyandırmamız gerek…

Bu tabii ki güçlü bir Türkiye ile olur…

Ama maalesef bizim durum da Nasreddin Hoca misali:

Nasreddin Hoca merhum bir gün aklına zengin olmayı koymuş…

Durumu karısına anlatmış…

Baş başa verip nasıl zengin olacaklarını düşünmeye başlamışlar…

Ertesi sabah satmak üzere eşeği pazara götürüp açık artırmaya sokmuş…

Herkes bir fiyat vermeye başlamış…

Nasreddin Hoca verilen fiyatları beğenmeyince fiyatı kendi yükseltmeye başlamış…

Sonunda eşek kendi üzerine kalmış…

Durumu gören karısı, “Efendi! Eşeği neden geri getirdin,satamadın mı yoksa?” diye sormuş…

Hoca merhum, “Satıyordum, baktım ki pek ucuza gidecek kıymetini arttırmaya başladım.Sonunda benim üzerime kaldı.Nasıl karlı bir iş yapmış mıyım?” demiş…

Karısı, “Aman hocam iyi yapmışsın yapmasına da bir de beni dinle.Bir güzel iş çevirdim ki sorma gitsin:Kapıdan yoğurtçu geçiyordu.Yoğurt almak için bir kap verdim.Baktım adam darasını almadan yoğurdu dolduruyor.Ben de çaktırmadan kolumdan bileziği çıkardığım gibi terazinin öbür kefesine koydum.Hiç farkına varmadı.Gerçi bileziğimde yoğurtçu ile gitti ama eksik yoğurt vermesine engel oldum” deyince Hoca gülmüş ve, “İyi iyi hanım; hadi bakalım sen içerden ben dışardan şu evi bir güzel çekip çevireceğiz galiba” demiş…
Gerçi bizim içeridekilerin niyeti bukadar masum değil..

Kur’ani ve imani tarafta safını belli etmediği gibi birde karşı safta poz vermek ve bunu o kadar masum Müslüman’ın sözde desteğini alarak yapmak, neticesinde kan getirecektir…

Gayet net söyleyeyim Kürt kardeşim, şunu iyi bil ki “Türk Türk’ün kardeşidir” diye bir manayoktur…

Biz onu “Müslüman Müslüman’ın kardeşidir” diye bilir ve iman ederiz…

O yüzden Müslüman olmayan tavrın yanında aleni karşı safta görünen bir zihniyete destek olmak hepimizi ateşe atmak demektir...

Daha açık olsun: Müslüman Kürt kardeşim, zorlada olsa destek verdiğiniz zihniyetinaraladığı kapıdan gübre kokusu değil kendisi, sizinde bizimde evlere girdi bile ve neticesi sadece sizin değil, bizimde başımızı yakacak…

Başına bir şey gelecek diye desteklemek zorunda kaldığınız o zihniyete içinizdeki cihat Müslümanlığınızı uyandırmalı, Müslüman Türk’ün yanında olduğunuzu göstermelisiniz…

Artık karşınızda beyaz Türkler değil yanınızda Müslüman Türkler var…

Buna inanmazsanızşayet bırakın dağdakini, kundaktaki evlatlarınızı dahi hizaya sokmak için yanı başınızda kurdukları devlet, sizi de bizi de esir etmeye hazırlanıyor…

Tehlikenin farkında mısınız?