Terazide vahametin ağırlığının huzuru göklere çıkaran günlerden geçiyoruz. Her gün ülkemizin ayrı yerlerine acı düşüyor. Ne acıdır ki şehit haberlerine aşina oluyoruz. Hüzne alışmak ne vahimdir.

Sosyal medyada askere gitmiş sınıf arkadaşlarımın fotoğraflarını görüyorum. Garip bir his içimi kaplıyor. Sağlığım yerinde olsa şu an ülkenin ücra bir yerinde nöbet tutuyor, mıntıka temizliği yapıyor olma ihtimalim vardı.

Garip hissimi açmaya çalışayım izninizle. Boşta kalmış hissediyorum kendimi. Kavgaya giderken adam toplayan can dostumun bana çürük yumurta muamelesi yapması gibi. Kavga ne kötü bir şey ama çürük yumurta olmak, o da kötü. Ama elimize aldık işte çürük belgesini…

Askerliği bir erkeklik belirleme tartısı olarak görmüyorum. Ama arkada kalmak zor, bir uğur için nefes aldığını bilmek isterdim. İnsana sunulmuş bir vazife o kişinin değeridir. Değerimin olmasını isterdim.

Şunu kabul etmek gerekir ama toplumumuzun çoğunluğu şehitlere layık olamıyor. Ne demek bu? Şehit olan can tüm halk için can veriyor. Ne partisi oluyor ne ırkı ne de dili? Düşmanla çatışırken bu “x” için demiyor vatanım için diyor milletim için diyor. Vatanın bölünemez toprağı için diyor.

Son zamanlarda “ne için şehit” oluyor sözleri gündeme geliyor. Herkes birbirini ayırıyor ve sanki tüm kaybettiğimiz şehitler karşı taraf için ölmüş gibi algılanıyor. A’nın şehit evladı B için can vermiyor bunu öğrenmemiz lazım. Biz bunu öğrenmedikçe içimizdeki vatan sevgisi günbegün azalıyor.

Kimse kimseyi sevmek zorunda değildir. Zaten zorla sevgi olamaz kalbe söz geçmez. Ama sevmediklerimize kendimiz için istediğimiz her şeyi dilemek zorundayız. O hakkı vermeliyiz ne için mi; adalet için.

Tıpkı boşanmış çiftlerin ortak paydası çocukları olduğu gibi görüşlerine katılmadığımız hatta bir kaşık su da boğmak istediğimiz kişiler içinde ortak paydası vardır. Vatan toprağı. Bu toprağa nefret ettiklerimiz yerine düşman girerse bizde olmayız hayatta…

Azalan vatan sevgisi ve düşmanın acımasızlığını idrak edemedikçe şehit değil ziyan oluyor sanıyoruz canlarımız. Oysa hayatını ziyan eden nice vatandaşlarımız varken boşuna can verdi algısı yaratılmamalı…

Demek istediğim tüm gençler şehit olsun demek değil elbette keşke şehit olabilecek cesaretteki kişi benim ömrümden yaşasa ama böyle bir uğurda ölmek ölümlerin en güzeli.

Azaldıkça vatan sevgisi askerlikte külfet olarak görülüyor. Nöbet tutarken “benim burada ne işim var?” düşüncesi şehitlik rütbesini düşürür. Görev zordur, özlem zordur ama bunu işkence olarak görmek işin doğruluğunu gönderen yanlıştır.

Acılar yaşanmak için var ölümde yaşadığımız için. Asıl acı tarafise halkın ve yöneticilerin samimi kalp ile şehit düşmüş yüreklerin kıymetlerini bilememesi diye düşünüyorum... Allah’a (c.c.) emanet olun…

e-mail : [email protected]