AK Parti deyim yerindeyse siyasette vites yükseltti…

Bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları ve teşkilat üyeleri tam kadro sahaya indi…

Önce Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu’dan müjdeli haberler geldi…

ADA Meydanı düzenlemesi, şehir müzesi kurulması, Yenikent bölgesine çarşı ve pazar yeri yapılması, bazı mahallelerdeki imar uygulamaları gibi önceden sözü verilen projelere start verildi…

Akabinde basın toplantısı yapan Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, bin yataklı hastane ve Büyükşehir’in kesilen geliriyle ilgili açıklamalarda bulundu…

Programa alınacak olan ilk sağlık yatırımının ilimizde yapılması planlanan bin yataklı hastane olacağını kaydetti…

Büyükşehir’in KDV iadeleri nedeniyle gelirinin kesilmesi sorununun da Ekim ayında meclisin açılmasıyla birlikte çözüleceğini belirtti…

Daha sonra ilimize gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da Adapazarı ve Serdivan’daki millet bahçelerinin yıl sonuna kadar bitirileceği sözünü verdi…

İnşaatı devam eden kadın doğum ve çocuk hastanesinin Kasım ayında teslim edileceği söylenmişti…

TOPÇA’da yapılan geçidin alt kısmının da bir ay içinde tamamlanacağı kaydedilmişti…

Bu sözlerin hepsinin takipçisi olacağız…

Sözlerle icraatlar birbirini tutacak mı, verilen tarihlere sadık kalınacak mı, hep birlikte göreceğiz…

Peki, ne oldu da uzun süredir rölantide çalışan mekanizma bir anda vites yükseltme gereği duydu?

Cevabı gayet basit:

Öncelikle AK Parti İstanbul seçimini kaybetti…

Buna seçim kaybetmek de denemez aslında, bunun sözlükteki karşılığı en hafifinden hezimettir…

13 bin oy farkıyla iptal edilen seçimin tekrarında fark 800 bini aşmıştır…

Bu da gösterdi ki artık AK Parti de seçim kaybedebiliyor…

Ağır yenilgilere uğrayabiliyor…

Hem de tüm devlet desteği ve gücünü kullanmasına, kendine yakın medyayı ve sivil toplum kuruluşlarını seferber etmesine, tüm bakanlarını, milletvekillerini ve parti teşkilatlarını sahaya sürmesine rağmen…

İkinci olarak AK Parti; toplum üzerinde baskı oluşturan ve özgürlüğü kısıtlayan uygulamalar, medyaya uygulanan örtülü sansür ve baskılar, ekonomik alanda yaşanan sıkıntılar, kaybedilen belediyelerden yükselen pis kokular, gösteriş merakı ve yapılan israflar, muhalif kesime karşı kullanılan tehditkâr dil ve yeni sistemin beklentileri karşılayamaması gibi nedenlerle toplum nezdinde güven ve itibar kaybına uğradı…

Tüm bunların yanında AK Parti’de ve devlette çok önemli görevlerde bulunmuş Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu gibi isimlerin AK Parti’de daha evvel siyaset yapmış birçok kişiyi de yanlarına alarak partileşmeyi hedeflemeleri AK Parti’nin işe daha da bir ciddiyetle eğilmesini sağladı…

Zira ülkeyi yönetmek için gerekli olan yüzde 50+1 oy nedeniyle artık 0.1’lik desteğin bile önemi büyükken, AK Parti içinden çıkacak iki partinin en azından yüzde 1 ile 5 puan arasında bir kayba neden olması muhtemel görünüyor…

Sözün özü artık pabuç pahalı…

Yıllarca sözle, vaatle geçiştirilen işler artık fiiliyata dökülmez ise, vatandaşa ve muhalefete karşı kullanılan dil değiştirilmez ise, sistemde bazı revizyonlar yapılmaz ise, demokrasi ve insan hakları, basın ve ifade özgürlüğü gibi konularda mesafe alınmaz ise, israfa son verilmez, yolsuzluk algısı yıkılmaz, ekonomi rayına oturtulmaz ise, bilhassa doğaya ve çevreye yönelik tavır değiştirilmez ise AK Parti iktidarı en geç 2023’te son bulur…

Sakarya’ya yönelik sözler yerine getirilmezse de 6’lardan 4’lere düşen milletvekili sayısı ilk seçimde 2’ye iner; 17’den 14’e gerileyen belediye başkanlığı sayısının da 10’lara, hatta daha da aşağılara düşmesi kaçınılmaz olur…

 

Akraba istihdamı ve huzur hakları

Dedik ya AK Parti artık işi sıkı tutuyor…

Eski gücünü ve itibarını yitiren ve de görüşleri pek önemsenmeyen milletvekilleri artık el üstünde tutuluyor…

Aman başka bir partiye kaçmasınlar diye sık sık vekillerle bir araya geliniyor…

Belediye başkanlarına da yakın takip uygulanacağı söyleniyor…

Buna göre; başkanların icraatları, söylem ve davranışları, sözlerini tutup tutmadıkları yakından izlenecek…

Belediye başkanlarının yaptığı hataların faturası iktidara kesileceği için yerel yönetimlere yönelik denetimler artırılacak…

Şayet AK Parti’nin böyle bir hedefi varsa öncelikle bakması gereken belediyelerdeki kadrolaşma ve mali imkanların kullanımı olmalı…

Bilindiği gibi son zamanlarda çocuklarını, kardeşlerini, yeğenlerini ve muhtelif akrabalarını işe almaları nedeniyle tüm partilerin belediye başkanları hedef tahtasına oturtulmuş durumda…

Parti ayrımı yapılmaksızın bu konuya büyük önem atfediyor vatandaşımız…

Vatandaşın önemle ve titizlikle dikkat ettiği diğer bir husus da başkanların maaşı ve ellerinin altındaki mali imkanları nasıl kullandıkları…

Bilhassa belediye şirketlerinin yönetim kurulu başkanlığı ve üyeliği aracılığıyla elde edilen huzur hakları ve bu yolla birden fazla maaş alınması, ölçüsüz ve gereksiz bir şekilde kullanılan harcırahlar çok ama çok iyi incelenmeli…

Artık bu iki konu siyasi partilerin turnusol kâğıdı hükmünde…

Yakınları işe alma ve belediyeden birkaç kalemde gelir elde etme meselesi toplumun en fazla hassas olduğu ve takip ettiği konuların başında geliyor…

Benden söylemesi!

 

Cevap bekleyen sorular

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, hazır mitili Sakarya’ya atmışken şu soruların cevabını da kamuoyuyla paylaşırsa gerçekten mesut ve bahtiyar oluruz:

Şehrimize yakışır bir adliye sarayı ne zaman yapılacak?

Emeklilere verilen ucuz konut sözü ne zaman yerine getirilecek?

Karasu demiryolu projesi ne zaman hayata geçecek?

Karaman Mahallesi’ndeki üçüncü köprü bağlantı inşaatı ne olacak?

Yıkılan imam hatip lisesi ve askeri lojmanların arazisi daha ne kadar enkaz olarak kalacak?

Arazi toplulaştırması projesi ne aşamada?

Hastanelerde yaşanan personel, ekipman ve yatak sıkıntısı ne zaman sona erecek?

Hasarlı okullar ne zaman yıkılacak da yerine yenileri yapılacak?

Sapanca ve Karapürçek duble yola ne zaman kavuşacak?

Sakarya ne zaman raylı sistemle buluşacak?

ADA Treni’nin sefer sayısı ne zaman artırılacak?

Yıkılan AFA’nın yerine inşa edilecek olan kongre ve konser salonu inşaatına ne zaman başlanacak?

Şehir merkezinde bulunan askeri araziler Kocaeli’nde olduğu gibi yeşil alan olarak değerlendirilmek üzere belediyeye devredilecek mi?

Karasu’da binlerce dönüm arazi hibe edilen BMC, fabrikayı ne zaman kuracak?

“Özelleştirme (işletme devri) kararı fabrikanın yararına oldu” denilen Tank Palet Fabrikası’nda son durum ne?

Şehri depreme hazır hale getirecek olan kentsel dönüşüm projelerine ne zaman start verilecek?

İlk anda aklıma bu sorular geldi…

Biraz düşünür ve araştırırsam daha fazla soru da sorabilirim…

Belki bu sorulardan bazılarının muhatabı Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce olabilir…

Ama gene de ben tüm soruların cevabını AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’dan duymak istiyorum…

Teşkilat içi sorunlar başta olmak üzere magazinel birkaç soru da ilave ederek tabii ki…

 

Başkan Yüce’ye teşekkür

Geçen hafta ilimizin uzun süreli içme suyu ihtiyacını karşılayacak olan Akçay ve Çamdağ baraj projelerinin önemine değinmiştim…

Akçay Barajı inşaatının Ballıkaya Barajı’nın akıbetine uğramaması gerektiğine ve de Çamdağ Barajı inşaatına da bir an önce başlanmasının önemine değinmiştim…

Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce öncelikle Akçay Barajı inşaatını gezerek yetkililerden bilgi aldı ve barajın en kısa sürede tamamlanmasını istedi…

Akabinde de SASKİ’de yetkililerle bir araya gelen Başkan Yüce, Çamdağ Barajı projesiyle ilgili brifing alıp projeye başlanması talimatını verdi…

Daha önce de dediğim gibi yaşam kaynağı olan suya yapılan yatırım insanımıza yapılan en büyük, en değerli ve en önemli hizmettir…

Hele ki bu projelere bağlı HES’lerle üstüne bir de gelir elde edilecekse, bu iki projeyi tamamlamak kaçınılmaz öncelikte olmalıdır…

Bu konuya aynı hassasiyetle yaklaştığı görülen Başkan Yüce’ye teşekkür ediyor ve bu iki projeye olan ilgisinin aynı şekilde devam etmesini diliyorum…