Orhan Camii’nin Batı yakasına düşen, bugün Adapazarı Belediyesinin bulunduğu yerin bitişiğindeki boş arsada, bezden yapılmış toplarla oynanan ve adına futbol denilen oyunlar dönemlerden tanırım; küçücük, adına “Arap” denilen çocuğu…

Mahallenin mütevazi ve sevilen bir ailesine mensuptu…

Adı Yılmaz, lakabı “Arap” idi…

Biz olgunlaşıp büyük takımlarda forma giyerken, o genç yaşta rızık peşinde koşarak Almanya’ya gitti…

Bir süre unutuldu…

Bir de baktık, adı, Galatasaray’da bir ara teknik direktörlük yapan Özkan Sümer ile anılmaya başladı, yardımcısı olarak…

Malatyaspor’da birlikte çalıştılar…

Sonra tek başına çıktı ortaya…

Teknik direktörlük adına gitmediği kurs, almadığı belge kalmamış meğerse…

Evet...
Dünün küçücük Arap Yılmaz’ı, bugünün dünyasında renkli bir futbol adamı olarak tanınan Yılmaz Vural’dan başkası değildi…

Bu özelliğiyle sadece futbol dünyasında değil, gün geldi filmlerde de rol aldı…

Konuşmacı olarak televizyon ekranlarında engin bilgisini paylaştı sporseverlerle…

Ve zaman zaman da magazin dünyası içinde buldu kendini…

Böylesine sevimli, hoşgörülü ve sempatik bir futbol adamıdır Yılmaz Vural…

Ülkede büyük-küçük, neredeyse çalıştırmadık hiçbir takım bırakmadı…

Çok renkli bir teknik direktörlük hayatı oldu…

Öyle ki bu çarpıcı özelliklerinden dolayı, şehrimizde doğup büyüdüğü sokağa adı verildi…

O hayatın her zorluğuna direnerek bugünlere geldi…

Şimdi Korona denilen virüs yakasına yapışmış…

Gelen haberler, virüsü saha dışına çıkarıp attığını gösteriyor…

Bir ara endişelenmedik değil…

Entübe durumdan sıyrılıp normal yaşama dönerek bu zorlu süreci geride bırakan, nerede ve nasıl olursa olsun bu ilin önemli bir marka değeri, sevgili Arap Yılmaz’a geçmiş olsun dileğiyle Bizim Bahçe’den sevgi çiçeği “Laleler” gitsin istedik…