Ankara’yı oldum olası sevemedim…
Çok soğuk ve itici gelir bana…
İlk ziyaretimi lise yıllarında arkadaşlarla birlikte yapmıştım…
Gezmiş, tozmuş, dönmüştük…
İstanbul’un üzerimizde yarattığı etkinin onda birini bile hissedememiştik…
Depremden sonra kısa bir süre de ikamet etmiştik Başkent’te, bir yakının evinde…
Kısa dönem askerliğimi de Mamak’ta yapmıştım…
Zaman içerisinde işim gereği yapmış olduğum seyahatler de hep tatsız tuzsuz geçmişti…
Devasa devlet binaları…
Bütün oda, dernek ve sendikaların genel merkezleri…
Tepeden tırnağa bir beton yığını…
Oradan oraya koşuşturan kravatlı ve takım elbiseli insanlar ve telaşe memurları…
Bana bir tek Bahçelievler 7. Cadde iyi hissettirirdi…
Sanki şehrin bütün güzel ağaçlarını Bahçelievler’e serpiştirmişler…
Bahçelievler’in ara sokaklarında gezinirken huzur bulurdum…
Ankara’ya son ziyaretimi de geçen günlerde gerçekleştirdim…
ÇİĞDEM ATABEK
İlk önce TBMM’de AK Parti Milletvekili Çiğdem Atabek’i ziyaret ettim…
O her zamanki nezaketi, zarafeti ve güler yüzü ile karşıladı beni sağ olsun…
Meclis daha yeni açılmasına rağmen ziyaretçilerin biri gelip biri gidiyordu…
Her zaman, her yerde söylüyorum; Çiğdem Hanım AK Parti’nin en kolay ulaşılan milletvekili…
Herkesin derdini dinliyor, herkesin işini yapmaya gayret ediyor…
Ne ziyaretçileri bitiyor, ne de telefonları susuyor…
Benim gördüğüm kadarıyla diğer Sakarya milletvekillerinin de yükünü üstleniyor…
Genel kuruldan artakalan zamanlarda ziyaretçileri kabul ediyor, Ankara’dan artakalan zamanlarda da soluğu Adapazarı’nda alıyor…
Sakarya’nın sorunlarını takip ettiği siyah bir defteri var…
Bütün meselelere ve gelişmelere vakıf…
Hem teşkilatçılıktan, hem de bakan yardımcılığından gelen tecrübesi ile insanlarla nasıl diyalog kurulacağını ve sorunların nasıl çözüleceğini çok iyi biliyor…
Her yönüyle makamın hakkını veriyor…
Muazzam, çok iyi seçilmiş bir danışman kadrosu var…
Herkes işini muntazam ve kusursuz yapıyor…
Gittiğim gün TBMM kapalıydı, o gün birleşim yoktu…
Belki bunun da etkisiyle fazla milletvekili göremedim meclis koridorlarında…
Birçok Sakaryalı milletvekili de görevleri gereği kendi partilerinin genel merkezindeydi…
ERGÜN ATALAY
İkinci ziyaretimi Türk İş Başkanı Ergün Atalay’a yaptım…
Her zamanki gibi işi başından aşkındı…
Son zamanlarda hakkında çıkan olumsuz haber ve yazılara canı sıkkındı…
Üzerinden zaman geçmesine rağmen hala bunların etkisinde olduğunu gözlemledim…
Ömrünü işçi hareketine vakfetmiş, kendisi de işçilikten gelen bir insan için haksız ithamlar bunlar gerçekten…
Ergün başkanın da milletvekillerinden farkı yoktu…
Sürekli birileri geliyor ve telefonları çalıyordu…
Birçok insan başka başka taleplerle kapısını aşındırıyordu…
Sendikacılık sabır ve özveri isteyen bir iş…
Milyonlarca işçinin yükü omuzlarınızda…
Kolay değil gerçekten…
Ergün başkanla da kısa bir sohbet gerçekleştirdik…
ALİ İHSAN YAVUZ
Ankara’daki son durağım AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un makamıydı…
Ankara ziyaretimin ana sebeplerinden biri de kendisini parti genel merkezinde ziyaret etmekti…
Zira genel başkan yardımcılığına geldiğinden bu yana hiç gitmemiştim yanına…
Zaman zaman AK Parti’ye yönelik eleştirel yazılar yazdığım için sitem eder diye bekledim…
Ama her zamanki gibi sıcak ve içten karşıladı beni…
Sohbet arasında ince dokundurmalar yapsa da özümü ve niyetimi bildiği için yazdıklarımın fazla üzerinde durmadı…
Genel olarak Sakarya için yoğun mesai harcadığını gördüm…
Anlattıkları hiç bilmediğim gelişmelerdi…
Gerek Büyükşehir’in gelirinin artması noktasında gerekse kimi yatırımlara kaynak bulunması adına önemli hamlelerde bulunmuş…
Özellikle Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un ziyaretinden önemli kazanımlar elde etmiş şehrimiz…
Eski stat arazisine yapılan ve Serdivan’da yapılacak olan millet bahçeleri için gerekli ödenekler alınmış…
Yine eski Ticaret İslam Bankası’nın bir kısım hisselerinin Adapazarı Belediyesi’ne devri ve yıkılacak olan Halk Bankası arazisinin Adapazarı Belediyesi’ne tahsisi önemli gelişmeler…
Yeni adliye binası inşaatı için önemli mesafe kat edildiğini de söyledi…
Bin yataklı hastane yapımı için de tüm prosedürlerin takip edildiğini belirtti…
Kendisinin Sakarya’nın bütün sorunlarıyla yakından ilgilendiğini müşahede ettim…
Partinin genel işleri bir hayli zamanını alsa da Sakarya’yı ihmal etmediğini gördüm…
Bu meyanda biraz da haksızlık etmişiz kendisine…
Sakarya için uğraştığını elbette biliyorduk lakin bu denli somut sonuçlar alındığı noktasında yeterli bilgiye sahip değilmişiz…
Daha sık iletişim kurma noktasında mutabık kaldık diyebilirim…
Tank Palet fabrikasının durumu hakkında da önemli bilgiler verdi ve yapılanın kesinlikle ülkemizin hayrına olduğunun altını çizdi…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sakarya’yı savunma sanayinin merkezi yapma yolundaki kararının bu şehrin en önemli kazanımı olduğunu söyledi…
Ali İhsan Yavuz’un makamının da tıpkı Çiğdem Hanım gibi hiç boş kalmadığını gördüm…
Hatta AK Parti Genel Merkezi’nin TBMM’ye nazaran daha sık ziyaretçiye ev sahipliği yaptığını söyleyebilirim…
İnsanlar sorunlarının halli noktasında TBMM’den çok AK Parti Genel Merkezi’nin kapısını aşındırıyor…
Bunda yeni hükümet sistemine geçilmesinin de etkisi var sanıyorum…
Ali İhsan Yavuz’la uzunca bir süre, dolu dolu sohbet ettik…
Birbirimizden ayrı olduğumuz zamanların acısını çıkardık adeta…
Benim kimi itirazlarıma ve karamsarlığıma rağmen kendisi gayet ümitvardı…
Özellikle ekonomideki gelişmelerin olumlu yönde seyredeceğini söyledi…
Partide birlik ve beraberliğin her zamankinden sağlam olduğuna da değinerek bir nevi yeni kurulacak partilerin etkisiz kalacağına işaret etti…
Üç ziyaretle akşamı ettik Ankara’da…
CHP, MHP ve İYİ Parti milletvekillerini de bir dahaki Ankara seyahatinde ziyaret edeceğim artık…