Her hafta doğu veya batı medeniyetinden bir mütefekkirin bir kitabın ve bir kavramın tanıtıldığı programda bu haftanın öne çıkan ismi Aliya İzzetbegovic oldu. Kendisini etkileyen en önemli isimlerden biri olduğunu ifade eden Ömer Bektaş, “Aliya bizim kuşaktaki birçok insanı olduğu gibi beni de derinden etkilemiş bir fikir ve aksiyon adamıdır. Bereketli ömründe Batı’nın fikrî, siyasî ve kültürel hücumu karşısında İslam dünyasının nasıl bir tutum sergilemesi gerektiğinin canlı temsili oldu. Vakur duruşu ve bu duruşu muhkem kılan entelektüel birikimi ile bugünün ve yarının Müslüman liderlerine kutup yıldızı misali yol gösteriyor, gösterecek. Felsefe ve edebiyat merakı, yöneticilik ahlakını derinlikli, analitik ve estetik değerler kümesiyle zenginleştirmesini mümkün kıldı. Bu bakış açısı yüzlerce sayfayı bulan kitaplarına altın mürekkep misali nüfuz etmişti” dedi.
ALİYA İZZET BEGOVİC KİMDİR?
Bosna Hersek’in eski cumhurbaşkanı ve Müslümanlar için verdiği mücadele ile tanınan Begoviç, Mustafa ve Hiba çiftinin beş çocuğundan biri olarak 8 Ağustos 1925'te Bosna Hersek'in Bosanski Samac şehrinde doğdu. Henüz 3 yaşındayken ailesiyle Saraybosna'ya taşınan ve eğitimini burada sürdüren Aliya, daha gençlik yıllarında ülkedeki Müslüman nüfusa yönelik ayrımcılığa başkaldıran isimler arasında yer aldı. Aliya, Yugoslavya Krallığı döneminde, temel hedefi ülkedeki Müslüman Boşnakları dini ve milli konularda bilinçlendirmek olan "Genç Müslümanlar" isimli oluşumun öne çıkan isimleri arasında yer aldı. İslam dünyasının içinde bulunduğu durumla da yakından ilgilenen Aliya, 1960'larda yazmaya başladığı "İslam Deklarasyonu" isimli eserini 1970'te yayınlandı. Aliya İzetbegoviç "bağımsız" Bosna Hersek'in ilk cumhurbaşkanı ve daha sonra da Devlet Başkanlığı Konseyi'nin ilk başkanı oldu. Bosna Hersek halkına uluslararası arenada tanınan, bağımsız ve egemen bir devlet bırakan Aliya İzetbegoviç, 19 Ekim 2003'te başkent Saraybosna'da vefat etti. Cenazesine farklı ülkelerden 150 binden fazla insanın katıldığı Boşnak lider, vefatından önce "şehitlerin arasında mütevazi bir mezara defnedilmek istediğini" vasiyet etmesi üzerine Saraybosna'daki Kovaçi Şehitliği'ne defnedildi.

----


DOĞU BATI ARASINDA İSLAM
Aliya İzzetbegoviç’in her kitabı birbirinden kıymetli ve anlamlı olduğunu ifade eden Ömer Bektaş, şöyle devam etti: “Aliya, sadece savaş zamanı Bosna’da yaptığı komutanlık ve devlet adamlığı ile değil aynı zamanda yazmış olduğu derin nitelikli kitaplarıyla da konuşulması gereken bir isim. İslam Medeniyetini ayağa kaldıracak, genç nesillere kim olduğunu hatırlatacak ve nereye gitmeliyim ne yapmalıyım diye düşünen körpe zihinlere kutup yıldızı olarak rehberlik edebilecek öncü kitaplar bunlar. Bu eserlerin en önemlilerinden biri de hiç kuşkusuz Doğu Batı Arasında İslam kitabıdır. Son yüzyılın en önemli Müslüman düşünür ve devlet adamlarından birisi olan Aliya İzetbegoviç’in başyapıtı sayılan Doğu Batı Arasında İslam, büyük bir bilgi birikimini derin bir tefekkür ile harmanlayarak geniş bir bakış açısı sunuyor. Felsefe, sanat ve sosyoloji gibi disiplinlerin kültürel öğelerle etkileşimlerini temel alan bir düşünce sistematiği inşa eden İzetbegoviç, İslam’ın kuşatıcı ve dönüştürücü özüne doğru bir yol izliyor. Doğu’da ve Batı’da, İslam’ın bütün güzelliklerini tıpkı güneşin hareketlerini takip eder gibi modern dünyanın karanlık yanlarına ulaştırmak isteyen bu eser aynı zamanda örnek bir yaşamın da ürünüdür.”

----


MÜSLÜMAN AVRUPA
Ömer Bektaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa’da yaşayan Müslümanların nüfusu gittikçe artmaktadır. Gelecek 30 yılda hiç göç olmasa dahi Avrupa’daki Müslüman nüfusunun en az yüzde 4,6 oranında artış göstermesi beklenmektedir. Buna karşın Avrupa’da büyük çoğunluğunu Hristiyanların oluşturduğu yerel halkların nüfusu ise doğum oranının düşük olması nedeniyle giderek azalmaktadır. Avrupa’da daha çok Müslüman nüfus, bir yönüyle de daha çok Müslüman nüfuzu demektir. Müslüman nüfuzunun artması ise Avrupa Birliği için yeni bir sınav başlığını da beraberinde getirmektedir. Nitekim Müslümanlar Avrupa’daki ikinci en büyük dinî gruptur. Günümüzde Avrupa’nın yüzde 5’i Müslümanlardan oluşmaktadır ve bu oran gelecekte giderek artacaktır. Hâlihazırda 495 milyon olan Avrupalı nüfus, 30 yıl sonra 463 milyona düşecekken; 25 milyon olan Avrupa’daki Müslüman nüfus üç katına çıkarak 75 milyona yükselecektir.”
EVLERİNİZ SUFFE MEKTEBİ OLSUN
Gündeme dair açıklamaları ile konulmalarını sona erdiren Bektaş, “Toplumun ileri gelen bütün kesimlerinin ifadesi aynı “Evde Kal!” Bu süreçte sorulması gereken en önemli sorularından biri hiç şüphesiz “evde kaldığımız günlerde ne yapıyoruz?” sorusudur. Müslüman bir ailenin Müslüman bir ferdin şartlar ne olursa olsun vaktini boşa geçirmek gibi bir lüksü yok. O zaman gelin hep beraber evlerimizi asrısaadetteki Suffe Mektebi gibi ilimle dolduralım. Çocuklarımıza örneklik etmemiz şart. Televizyon başında oturarak adil bir dünya kuramayız. Her gün kitapla, Kur’an’la vakit geçirmeliyiz. Atalet, virüsten çok daha tehlikelidir” diyerek programı nihayete erdirdi.

Editör: Haber Merkezi