Çok fazla öykü okuyan bir insan değilimdir…

Genelde romanları tercih ederim…

Lakin Murathan Mungan’ın seçtiği tren öykülerinden oluşan “Tren geçti” kitabına kayıtsız kalamadım…

Bir “tren delisi” olarak Metis Yayınları’ndan çıkan ve meşhur yazarlarımızın öykülerinden oluşan bu kitabı gördüğüm gibi satın aldım ve hemencecik okumaya başladım…

Düdüğünü çala çala yol alan trenler, bekleme salonları, pencereden seyredilen uçsuz bucaksız bozkırlar, şıkır şıkır elbiseleri ile hareket memurları, düşünceli insanlar, ayrılık ve kavuşma sahneleri, ismini dahi bilmediğimiz nice duraklar, koca koca gar binaları…

İnsanı alıp götüren, trenle yapılan yolculuklara dair öyküler yer alıyor kitabın içinde…

Kitabı okudukça anılarım canlandı ve de yaram depreşti haliyle…

İlk gençliğinde sık sık Adapazarı-Haydarpaşa trenini kullanmış bir insan olarak bir kez daha hayıflandım trenimizin elimizden kayıp gidişine…

Trenin yokluğu bir kez daha yakama yapıştı ve bırakmadı…

Sahi ne oldu bizim Ada trenimiz?

Koca koca adamlar büyük büyük sözler vermediler mi “Tren merkeze gelecek” diye!

Hadi yeraltından gelemedi, maliyeti yüksek çıktı, peki başka bir çözüm bulunamaz mıydı?

Üst geçit yapılamaz mıydı örneğin?

Ya da battıçıktılarla sorun çözülemez miydi?

Bu kadar mı içinden çıkılmaz, bu kadar mı çare üretilemez bir meseleydi bu Allah aşkına?

Bir ara Mithatpaşa’dan kalkacak dendi…

Mithatpaşa’ya yeni bir gar binası yapılacak dendi…

Baktılar ki o da olmuyor, yer dar olunca hiçbir şey sığmıyor; hemen soğumaya terk ettiler meseleyi…

Arifiye’ye de yeni bir istasyon yapılıyor bildiğiniz gibi…

Hızlı trenlerin, yüksek hızlı trenlerin geçeceği bir güzergâh olacak burası…

Yani yarın bugün Arifiye’ye de yük olacak, oraya da fazla gelecek Ada Treni…

O yüzden ben size kesin bir çözüm öneriyorum…

Ada Treni İzmit’ten kalksın bundan böyle…

İzmit’ten kalksın ve hepimiz rahat edelim…

Aman tren merkeze gelir mi diye uykularımız kaçmasın!

TOÇOĞLU’NA TARİHİ ÇAĞRI

“Ada Treni neden merkeze gelmiyor” sorusunu yönelttiğimiz yetkili yetkisiz, etkili etkisiz her insan, “Zeki Toçoğlu istemediği için” yanıtını veriyor…

Toçoğlu trenin merkeze gelmesini istese bu iş hemen çözülür deniliyor…

Deniliyor ki Zeki başkan bu işi kafasında bitirmiş, her öneriyi elinin tersi ile itiyormuş…

Yangından mal kaçırır gibi Adapazarı-Mithatpaşa arasında kalan bölgeyle ilgili projeler hazırlatması bile niyetini ortaya koyuyormuş…

Sanki bütün derdimiz bitmiş, sanki bütün meselelerimiz hallolmuş gibi bu bölgeyle ilgili projeler hazırlanıp toplantılar yapılıyormuş ki bir an önce işe başlansın, kazara trenin tekrar merkeze gelme ihtimali ortadan kalsın…

Gazeteci Hüseyin Cumalı şimdi çıkıp, “Sen demiyorsun bunları, başkaları diyor he” diyecek eminim…

Evet başkaları diyor, ben de teyit ediyorum…

Ben de o başkaları gibi düşünüyorum bu meselede…

Zeki başkan treni istemiyor, o alanı başka türlü kullanmayı arzuluyor…

Trafik sıkışacak, geçitler kapanacak falan bunların hepsi işin bahanesi…

Evet ADARAY geçitlerden daha hızlı geçiyor, Ada Treni’nin geçişi daha uzun sürüyor…

Lakin ADARAY’ın sefer sayısı ile Ada Treni’nin sefer sayısını göz önünde bulundurduğumuzda görüyoruz ki arada bir fark yok, hesap ortada!

Meselenin bu boyutuyla ilgili söylenenler tamamen safsata!

Toçoğlu Ada Treni’ni çok önceden gözden çıkardı…

Geçitlerden dert yanarken Ağır Bakım’ın orada kendisi geçit açtı (Erbakan Bulvarı)…

Gitti şehrin en büyük katlı otoparkını o bölgeye yaptı…

Ağır Bakım arazisine de talip oldu, TÜVASAŞ arazisine de…

Gar binası için planlar yaptı, Gar’ın karşısındaki lojmanlara bile göz koydu…

Yani Zeki başkan kafada bitirdi bu işi…

Çıkıp da “Treni havadan getireceğiz” deseler bile karşı çıkacaktır eminim…

Buradan kendisine tarihi bir çağrıda bulunuyorum…

Benim pek kıymetli başkanım…

Ben etrafındakilerden daha çok düşünüyorum seni…

Etrafında sırf menfaatleri için dört dönen adamlardan da daha fazla seviyorum…

Yıllar boyunca 100 küsur senelik Adapazarı-Haydarpaşa trenini tarihe gömen insan olarak anılmanı istemiyorum bu şehirde…

Bu mesele sandığın kadar basit bir mesele değil…

Kendi düşüncen mi yoksa birileri mi seni yanıltıyor bilmiyorum ama bu mesele şehrin belki de en önemli meselesi…

Yarın bugün BİMER’e, CİMER’e bu konuyla ilgili binlerce şikâyet yağar, konuyla ilgili kitlesel eylemler ve protestolar başlar ve de tam seçim arifesinde konu büyüdükçe büyürse bu işin faturası çok ağır olur…

İşte o zaman şu anda etrafında fır dönen insanların hiçbirini yanında bulamazsın başkanım…

Sen gel bu fakir kardeşini dinle ve bu tuzağa düşme!

TCDD’nin önerilerini dikkate al, gerekirse trenin merkeze gelmesi için sen yeni öneriler ve çareler bul…

Ama vatandaşın bu isteğine karşı gelme, şehrin bu büyük değerine ket vurma başkanım…

Şunu da bil ki kimse düşünmez seni, benim düşündüğüm kadar…

FİYATLAR ALDI BAŞINI GİDİYOR

Ada Treni seferleri durduğundan ve daha sonra kuşa çevrildiğinden beri insanlar mecburen karadan gidiyor İstanbul’a…

Sadece İstanbul’a da değil…

Sapanca, İzmit, Derince, Hereke, Gebze ve diğer başka birçok güzergâha otobüslerle ulaşılıyor artık…

İstanbul’a gidiş ücreti 30-35 TL civarında…

İzmit yolculuğu da 8-12 TL arası…

Şehrimizde herkesin hali vakti yerinde değil…

Fakiri var, garibi var…

İşsizi var, emeklisi var…

On binlerce öğrenci var…

Bir liranın, beş liranın hesabını yapan insanlar var…

Trenle 13-15 TL’ye İstanbul’a gitmek varken neden 30-35 TL ödemek zorunda kalsın insanlar!

Neden İzmit’e, İstanbul’a gitmek için oradan oraya sürüklenmek zorunda kalsınlar!

Bilhassa öğrencilere yazık günah değil mi?

HAYDARPAŞA’YA GİDECEK Mİ?

Şimdi çıkıp diyecekler ki tren Adapazarı’ndan kalksa da Pendik’e kadar gidecek, Pendik’ten yine otobüse binecek insanlar…

Evet, şu an öyle ama ileride öyle olmayacak…

Haydarpaşa Garı yeniden hizmete açılacak…

En yetkili ağızlardan aldım ben bu haberi…

Biz üzerimize düşeni yapalım, treni merkezden kaldıralım…

Çok kısa bir süre sonra o tren Haydarpaşa’ya kadar uzanacak…

Diyeceğim bu iş Yenikent’e raylı sistem işine dönmesin…

Her söylediğimizde “Talep yok, talep yok” deniliyor ya…

Siz rayı döşeyin Yenikent’e, bakın bakalım talep var mı yok mu…

Siz hele bir treni Adapazarı’ndan kaldırın, görün bakın Haydarpaşa’ya kadar gidiyor mu gitmiyor mu?

ADARAY NE OLACAK?

Bir de ADARAY meseli var ki kimsenin ağzını bıçak açmıyor…

Diyelim ki Ada Treni Mithatpaşa’dan kalkmaya başladı…

Peki o zaman ADARAY ne olacak?

Bütün büyükşehirlerde, hatta normal belediyelerde bile raylı sistem taşımacılığı üzerine yatırımlar yapılırken biz elimizdeki numelik ADARAY’dan da mı olacağız?

Dümdüz arazisi olan, üstelik burnunun dibinde vagon üreten fabrikası bulunan Sakarya ne zaman kavuşacak raylı sisteme?