Dün gazetemizin ön yüzünde son gün, hafta ve aylarda yer yer ve dahi zaman zaman yer alan “Ada Ekspresi’ni istiyoruz” başlığını taşıyan bir haber yer aldı bir kez daha…

Yerel seçimler öncesi Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin projelerini açıkladığı son basın toplantısında söz alıp söylediklerim gelir aklıma, bu tür haberler düşünce ilin ve bizim gündemimize…

İstanbul gibi metropol bir şehre ulaşım açısından en büyük sorunu giderecek her yönüyle ve her kesime yararlı bir hizmet olarak Ada Treni’ni garımızdan hareket ettir, başka hiçbir çalışmaya gerek kalmadan git otur evine yap hesabını, Büyükşehir Belediye Başkanı olarak neler düşündüğünü…

Böyle ya da benzer sözlerime bizim medyadan itiraz edenler olmuştu!

Ekrem başkan onlara aldırmayıp bir de baktık trenin kumanda koltuğuna oturup gara gelince halkın coşku dolu alkışları ve mutlu bakışlarından duyduğu memnuniyetle o gün işin bittiğini ilan eder gibiydi…

Tren uzun süre çalıştı, hatta seferler yetmez oldu, ek seferler yapılması için talep yoğunluğu yaşandı…

Trenin Haydarpaşa’ya kadar uzayacağı beklentisi varken seferden kaldırılışını izah etmek bugün için hiç de kolay olmayacak olsa gerek…

Nereye varsam, kimi görsem “Abi bu konuya bir el at” uyarıları ile karşılaşıyorum…

“Ergün Atalay bu ilin her sorunuyla ilgilenen, sevilen sayılan bir büyük kuruluşun lideri olarak niye bizim bu derdimizle ilgilenemez, niye AK Parti İl Teşkilatı harekete geçmez, neden Ali İhsan Yavuz bizim sorunumuzla ilgilenmez” diyenlerden yakamızı kurtaracak bir babayiğit arıyorum çaresiz olarak ben de…

Bilmem fikrimi, figanımı, feryadımı duyan var mı!

Halkı mutlu edecek bir başlangıç olarak bu büyük beklentiyi yerine getirecek olan herkese ve her kesime bu duygularla kolaylıklar dileğiyle istedim ki Bizim Bahçe’den “kuşkonmazlar” gitsin şimdilik…