Ülkemiz ve milletimiz 15 Temmuz hain darbe girişiminin üçüncü yılında acıyı daha dün olmuşçasına yaşarken yüreğinde derinden, şehitlerine ağlayıp gazilerine şifalar dileğinde bulunmaya özen gösteriyor...

Bizim insanımızın duygusallığı, bu defa da ülkenin gündemine oturmuş görünüyor...

Acı bu şiddetiyle devam ederse ki öyle görünüyor, 15 Temmuz ruhu ülkenin gündeminde yerini uzun süre daha muhafaza edecek…

Televizyon, radyo, gazete ve sanal alemde o müthiş gecenin görünen ve görünmeyen yüzünü izlerken, insanın ürpermemesi mümkün mü!

Ülkemizin o gece ne denli büyük bir badireden ve beladan kurtulduğuna yönelik, 15 Temmuz gazilerimizin çarpıcı sözleri, işin vahametini ortaya koyuyor yalın bir şekilde…

“Bugün de aynısı yapılsa bir kez daha, o anlayış ile dikilirim tankların önüne bir değil iki defa, siper ederim gövdemi hiç düşünmeden kurşunlara.” diyen halkın karşısında durulur mu hiç!

İnsanı dehşete düşüren bu ifadeleri duymak bundan böyle hiçbir silahlı gücün cesaret edemeyeceği darbeler döneminin sona erdiğini göstermiyor da neyi ifade ediyor!

Ama her şeye rağmen yine de tedbiri elden bırakmamak ve dikkatli olmak gerekir…

Acıyı yüreklerinde hissetmelerine rağmen düğüne gidercesine meydanlara inen kahraman milletin cesaretine gel de şapka çıkarma!

Tankların önüne bir değil, iki defa yatma cesareti gösteren halk; özgürlüğü, inancı, bayrağı, lideri uğruna ne yapmaz ki!

Muhtaç olduğu gücü önce iman dolu yüreğinden, sonra damarlarında dolaşan asil kandan alan bir milleti dize getirmeye, sanırım bundan gayri hiçbir güç cesaret edemez.

Bu soylu davranış, darbelerle boğuşan ülkeler için de bir önemli çıkış yolu olmuştur…

Önceki akşam Demokrasi Meydanını dolduran halkımız bir kez daha, aradan üç yıl geçmesine rağmen sanki o müthiş geceyi yaşarcasına heyecanlı, arzulu ve coşkulu idi…

Milletimiz bugün, farklı yöntemlerle üzerine gelen ülkelerin perde arkası oyunlarını biliyor, görüyor ve dahi yaşıyor.

O nedenledir aydınlık ve zengin bir geleceğe dair ümidimiz…

Evet…

Sabır göstermek ve “her an her şey olabilir” diyerek kurşundan askerler gibi kol kola girmek zorundayız…

Halkımızı ayrıştırmayı hedefleyen iç ve dış güçlere karşı uyanık ve tedbirli olmak kaçınılmazdır…

Darbe dönemlerinde çok ama çok acılar çekildi…

Acıyı çekenler bilir elbette…

Dileyelim böyle acılar geride kalsın ve ülkemiz artık hak ettiği huzura, güvene ve esenliğe kavuşsun…

Bu doğrultuda elini değil, gövdesini taşın altına koyan yetkili-etkili tüm kurum ve kuruluşlar yanında, fedakar ve kahraman halkımıza istedim ki  kucak kucak “peygamber çiçekleri” gitsin…