-Sevgili okuyucularım,

-Türkiye, 16 Nisan referandumuyla aslında tarihinin en keskin virajlarından birini aldı…

-Bu referandum belki riskti ama orada da lidere olan güven vardı ve o risk de lidere olan güven sayesinde bitti gitti…

-Bugün;

-Evet bugün yeni bir güne yeni bir döneme uyandık sevgili okuyucularım…

-Cumhurbaşkanımız ve Ak Parti Genel Başkanı sayın Erdoğan dün yeni (A) takımını kurdu ve bugün itibarıyla yeni dönemin ilk startını vermiş oldu…

-Yeni (A) takımı da yeni Türkiye’de çarkları hızlandıracak. Şimdi yeni beklenti bu…

XXXXXXXX

-Sevgili okuyucularım,

-Geçmişte koalisyon hükümetleriyle yıllarını kaybeden Türkiye artık yakalayacağı istikrarla ekonomisini büyütecek ve dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefine koşar adım ilerleyecek…

-Referandumun geride kalmasıyla birlikte Türkiye’nin ilk gündem maddesi de yine görüldüğü gibi ekonomi oldu…

-Planlanan reformların hızla hayata geçirilmesiyle üretim, yatırım, istihdam ve ihracat dört koldan gaza basacak.

-Bunun bir çok örneğini biz ilimizde de görmeye başladık bile… SATSO başkanımız sayın Kösemusul’un yerli otomobile biz il olarak hazırız demesi gibi…

-Böylece sayın Erdoğan 2019’a doğru yola çıkan geminin başında ilk açılımını böyle başlatmış olacak.

-Bu yeni süreç için planlanan diğer önemli atılım kalemleri ise şöyle sıralanıyor…

-1- Devlet refleksi hızlanacak.

-2- Bakanlar kurulu rahat çalışacak.

-3- Güçlü ve kararlı liderlik farkı görülecek.

-4- İşler hızlı yürüyecek.

-5- Ekonomi tek elde toplanacak.Bu günkü dağınık yapı sonlandırılacak.

-6- Bakanlıklar arası karmaşaya son verilecek.

-7- Bürokratik zincir kısalacak.

-8- Yurt dışında yeni lobi faliyetlerine başlanacak ve ülkemizin dışarıda güçlü temsili sağlanacak.

-9- Gençlerin siyasete girişine destek verilecek.

-10- Bir ileri, iki geri dönemine son verilecek…

- Bu on maddenin dışında tutulan en önemli, en çarpıcı bilgi ise 1960-2002 yılları arasında 42 yılda kurulan 26 hükümet döneminde izlenen istikrarsızlıkları bu ülke bundan böyle yaşamayacak…

XXXXXXXX

ASIL İŞ ŞİMDİ BAŞLIYOR…

-Sevgili okuyucularım,

-16 Nisan referandumunda 24 milyon 763 bin seçmen bu yeni döneme evet derken, 23 milyon 511 bin seçmende biz mevcuttan memnunuz yeni bir sistem yeni bir yönetim modeli istemiyoruz dedi…

-Yani yeni dönemi isteyenlerle istemeyenler arasındaki makas yok denecek kadar az….

-Onun için Reis’in (A) takımının bugün itibarıyla yanlış yapma şansı yok.

-Ülke adına her şeyin en iyisini yapmak zorundalar…

XXXXXXX

-Sevgili okuyucularım,

-Hükümetin işi sadece her şeyin en iyisini yapmakla bitmiyor ki.

-Referanduma bağlı olarak uyum yasalarının çıkarılması, halının altına süpürülmüş sistemik sorunların çözülerek iyi işleyen bir sistem kurulması noktasında siyaset kurumunun önünde iki yılı aşkın bir süre var.

-Bu süreçte Ak Parti’nin bu yeni elbiseyi Türkiye’nin üzerine en ideal ölçülerde biçip dikmesi ve ortaya dört başı mamur bir sistem çıkarması gerekiyor ki; 2019 seçimlerinde gerek yerel yönetimlerde, gerekse hükümet seçiminde başarı elde etsin.

-Aksi taktirde başa gelebilecek felâketi düşünmek bile insana kalp krizi geçirtebilir…

XXXXXXX

-Onun için, Ak Parti’nin 2000’li yıllardaki heyecanını yeniden kuşanması, sağlam bir teşkilat yapısını yeniden ihdas etmesi, popilist yaklaşımlardan uzak icracı ve inşacı bir ruh kazanması gerekiyor.

-2000’lerin ruhuna yeniden dönmek elbette mümkün değil. Zira o yıllarda Ak Parti tabanında birikmiş mağduriyetler, sabırlı bekleyişin getirdiği hakkaniyet düşüncesi, samimi gayretlerin masumiyeti, dönemin ruhunu oluşturuyordu.

-Bu gün iklim daha farklı.

-Ak Parti artık birçok alanda muktedir ve bu iktidarın gücünü etkili şekilde kullanıyor.

Mağduriyetler kalktı. Fakat millet iradesini merkeze alan bir sistem inşa etme niyetinin meşruiyeti hâlâ geçerli.

-Öte yandan Ak Parti’nin ruhunu tahkim edecek başka avantajları var. Mesela 15 yıllık o büyük tecrübe

-Türkiye’nin değişen sosyolojisi, muhafazakar kesimin sanıldığının aksine dinamik yapısı ve dava olarak adlandırılan idealler, yeni bir ruh inşa etmek için hâlâ geçerli parametrelerdir…

-Ama en önemlisi; sayın cumhurbaşkanının bugün yaptığı gibi 2019’a ehil insanlardan oluşan sağlam bir kadroyla yürümek, tek reçete bence…

- Sadece siyasi kadroları değil, bürokratik kadroları da bu açıdan güçlendirmek, gerekli yerlere neşteri vurmak da icap ediyor

-Bunlar yapıldığında 16 Nisan’da alınan %51’lerin daha yukarılara gideceği kesindir…

-Ama en önemlisi 83 milyonun evetine hayırına bakılmaksızın kucaklanılmasıdır

-Çözüm budur

-Huzur buradadır