Hür FM’de yayınlanan Hür Meydan programında Genel Yayın Koordinatörümüz Engin Arapoğlu’nun sorularını yanıtlayan AK Parti Milletvekili Adayı Şaban Dişli, “Bu bir istikrar seferberliğidir. Türkiye yeniden siyasi istikrarı yakalamalıdır. Siyasi istikrarı yakalarsak ikinci basamak ekonomik istikrar olacaktır. Türkiye siyasi istikrarı ne pahasına olursa olsun yakalaması gerekiyor.İstikrar kurulması ve devam edebilmesi için de tek başına iktidar olmamız gerekiyor. İnşallah ikinci alternatifi milletimiz bize layık görmez” dedi

SAMİMİYETİ GÖZLERDEN ANLARIM

13 yıldır milletvekilisiniz… Uzun dönem milletvekilliği yapmanın avantajları da var, dezavantajları da… Siz bu süreyi avantaj olarak mı yoksa dezavantaj olarak mı görüyorsunuz?

Tabi ki avantajlıdır. 13 yıldır gerçekten Türkiye’de hayatın her alanında devrim niteliği taşıyan işlerde bir katkımız olduysa bu bize mutluluk verir. Bir kişinin derdiyle dertleşebilmek, sorununa çözümler üretebilmek bizlere mutluluk veriyor. İnsanlara nasıl yaklaşacağınızı, nasıl gönül köprüsü kuracağınızı daha iyi öğreniyorsunuz. Kimin samimi olduğunu gözlerinden çok rahat bir şekilde anlıyorsunuz. Size verdiği pozitif enerji çok daha net belli oluyor. Bunun için muhakkak avantajlıdır. Türk insanı aldığı hizmete ve o hizmeti gerçekleştirenlere her zaman sahip çıkıyor. Özellikle Sakarya’da Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Başbakanımıza sahip çıkıyorlar.

SİYASET UZUN SOLUKLUDUR

Türkiye genelinde bir oy kaybı yaşandı. Ama Sakarya bu kayıptan fazla etkilenmedi. Buna rağmen listede köklü değişiklikler olduğunu görüyoruz. Bu denli büyük değişiklikler risk değil mi?

Her dönem parti mensuplarımız adayları nasıl belirlediğimizin kuralını, kaidesini biliyorlar. Dolayısı ile aday olamayan arkadaşlar için farklı bir ortam oluşturmuyor. Buradaki kasıt geçtiğimiz dönemde milletvekilimiz olan Ali İnci ise canla başla gerçekten Sakarya’nın her köşesinde çalışıyor. Biz hepimiz siyasetin uzun soluklu olduğunu biliyoruz. Ben hep şunu söylerim: Ben bu partinin kurucusuyum. Partiye kurucu olarak imza attığım günden bu yana kullanılma hakkımı partiye verdim. Beni hangi konumda, nerede, nasıl değerlendireceklerine onlar karar verirler. Biz sadece Recep Tayyip Erdoğan’dan aldığımız siyasi terbiye ve kültürün peşinden gitme gayreti içerisindeyiz. Çok bir değişiklik derken, Ali İnci dışında Bakan Hanım kendi isteği ile aday olmadı.  Hatta Ankara’da ikamet ettiği için Başbakanımız Ankara’dan aday yapalım dediği hale Bakan Hanım siyaseti bırakmak istediğini belirtti.

ÇOK POZİTİF BİR ALGI VAR

er gün sahadasınız. Vatandaş, esnafla bir araya geliyorsunuz. Deneyimli bir siyasi olarak havayı nasıl görüyorsunuz? 1 Kasım’da AK Parti tek başına iktidarı yakalayabilecek mi?

Kriter Sakarya olsa tek başına iktidar olacağımızı kesin bir dille söylerdim. Seçim sath-ı mailinde olduğumuz için farklı şehirlerde yapılan anketlere bakıyoruz. Kimisi yüksek, kimisi düşük gösteriyor. Sakarya’da çok pozitif bir algı var. 7 Haziran’da da meydanlardaydık. 7 Haziran’da az da olsa sorulan sorular, gösterilen tepkiler hiç yok. Partimizin seçim beyannamesi ile ilgili herhangi bir sorun yok. Genelde teknik sorular geliyor. Sanıyorum vatandaşlarımız vaat edilenlere inandılar. Bu seçim vaatlerini AK Parti yaptıysa sözünü tutar. Birçok kişi kısa sürede yaşanan kaotik ortamın yarattığı sıkıntının farkında. Ekonomi, dış ilişkiler gibi birçok konuda Türkiye’nin nereye savrulacağının farkındalar. Sayın Başbakanımız milletvekili adayları ile yaptığı toplantıda şunu ifade ettiler: Bu bir istikrar seferberliğidir. Türkiye yeniden siyasi istikrarı yakalamalıdır. Siyasi istikrarı yakalarsak ikinci basamak ekonomik istikrar olacaktır. Türkiye siyasi istikrarı ne pahasına olursa olsun yakalaması gerekiyor. AK Parti iktidarından önce birer yıllık bütçeler yapılırdı. AK Parti iktidarı ile birlikte bu üç yıllık yapılıyor. Çalışmalarımızın ağırlığı siyasi istikrarı yeniden yakalama üzerinedir.

SEÇİM BEYANNAMEMİZİ YENİLEDİK

7 Haziran’da AK Parti’ye oy vermemiş biri 1 Kasım’da neden AK Parti’ye oy versin? Bugüne kadar hiç oy kullanmamış seçmen neden AK Parti’yi tercih etsin?

Bu seçimin vaatlerini hazırlarken arkadaşlarımız 7 Haziran’daki sıkıntıyı çok geniş bir araştırmayla ortaya koymaya çalıştılar. Bunu biz her seçim sonrası yapıyoruz. Tabii “Siz gökten yıldızları bile indirseniz biz AK Parti’ye oy vermeyiz” diyen bir kesim var. Ancak diğer kesimler ekonomik, terör gibi sebeplerle oy vermiyorlar. Bu defa bundan sonraki siyasetinizi yeniden dizayn ediyorsunuz. Bu seçimden sonra da neden böyle bir durumda karşılaştık dedik. Birçok sebepler var. Ama bunlardan bir tanesi de seçim vaatleriydi. Toplumun her katmanıyla bire bir görüşerek, taleplerini dinleyerek bir seçim beyannamesi hazırladık. Gençlerimizin girişimci olmaları için devlet olarak başlangıç sermayesi verelim, istediğiniz iş için miktar yetmiyorsa 100 bin TL faizsiz kredi verelim dedik. Böylelikle en önemli meselelerden biri olan istihdam konusunda da yol alınacaktır. Her yıl 1 milyon kişi istihdam ordusuna katılıyor. İşçi, asgari ücretli, emekli bunların hepsinin seçim beyannamesinde bir yeri var. Ama tüm bunları gerçekleştirebilmek için siyasi istikrarı sağlayıp, ekonomik istikrara dönüştürerek havuza su akıtmaya başlamamız gerekiyor. Biz geldiğimizde eğitim Sakarya’da prefabriklerde veriliyordu. Yeni fiziki ortamlar hazırladık. Savunma sanayinde en fazla kaynak kullanılıyorken biz geldiğimizde bunu milli eğitim olarak düzenledik. Ancak dünyadaki gelişmeler çerçevesinde yeniden savunma sektörüne, askeri harcamalara büyük pay ayırmak durumundayız.

POZİTİF BİR DİL KULLANMALIYIZ

Şu an seçim beyannamenizde bulunan bazı hususları CHP vaat ederken kaynak yok diyordunuz. Bunları daha önce neden yapmadınız da şimdi yapıyorsunuz? Sizin kaynağınız hazır mı peki?

Bunlar daha öncede veriliyordu. CHP’nin o sloganına insanlar inanmaya başladı. Ama ben hep şunu söylüyorum; 2004’te belediye seçimlerinde Büyükşehir adayı 5 bin kişiye iş vereceğini söylemişti. Depremden sonra belediyede öyle bir imkân da yoktu. 5 bin kişiyi nereye sığdıracak diye düşünüyorduk. Bu anlamda insanlar ve arkadaşlarımız bütçeyi nereden karşılayacaksınız diye söylüyorlar. Gene söylüyorum; Biz 2002’den bu yana toplumun her kesimine alt gelir grubundan başlayarak sosyal devlet anlayışı içerisinde yardımlarda bulunuyorduk. Okullara kitap, defter alt gelir gruplarına kömür, çiftçiye en büyük desteği biz vermeye başladık. Ama bir kısım destek arkasından kontrol edilmediği için amacına ulaşmadı. Hayvancılık dibe vurmuştu. Bunu canlandırmak için hibe kredileri, destek kredileri sağladık. Bunlar unutuluyor.  Bunları hatırlatmak lazım ki sloganlaşmış sözlere millet inanmasın. En önemli Sayın Başbakanımızın tabiri ile biz insanlar ile diyalog kurmayı ihmal ettik. Toplumdaki siyasilere karşı oluşan nefret dilini kurtarmamız gerekiyor. Pozitif bir dil kullanmamız gerekiyor.

TEK BAŞINA İKTİDAR ŞART

Diyelim 1 Kasım’da da koalisyonu gerektirecek bir tablo ortaya çıktı. 7 Haziran’da uzlaşamayanlar 1 Kasım’da nasıl uzlaşacak?

Bunları o zaman düşüneceğiz. Gerçi 7 Haziran’da adı ‘hayır’cıya çıkan Genel Başkan şimdi, “Koalisyon yapmaya hazırız” diyor. 7 Haziran’da herkes yumruğunu sıkmış vaziyetteydi. Birisi 4 madde, biri 14 madde, diğeri milli eğitim ve dış politika bende gibi şartları vardı. Koalisyona oturduğunuz zaman birbirinize yardımcı olmanız lazım. Şimdi en azından bir tanesi ben seçimden sonra koalisyona hazırdım diyor. Konu istikrar seferberliği ise amacımız tek başına hükümet kurabilmektir. Gerek Dünya’daki, gerekse Türkiye’deki bu konjonktürüve sıkıntıyı tek başına iktidar olarak aşabiliriz. Sakarya bunu çok iyi hissettiriyor. Umarım Türkiye’de de böyle olur. İstikrar kurulması ve devam edebilmesi için tek başına iktidar olmamız gerekiyor. İnşallah ikinci alternatifi milletimiz bize layık görmez. Milletimiz ne derse o olacaktır.

6. VEKİLLİĞE YAKLAŞTIK

Sakarya’da milletvekili dağılımının değişebileceğini söyleyen Şaban Dişli, “AK Parti 6 milletvekilliğine yaklaşıyor. Tüm arkadaşlarımız Sakarya sathında çalışıyorlar. Gençlik kollarımız, kadın kollarımız, milletvekili adaylarımız, hele Büyükşehir Belediye Başkanımız herkesle tek tek, birebir görüşüyor. Hizmetleri nasıl planladığını anlatıyor. Halkımızdan da büyük teveccüh görüyoruz” diye konuştu

BİZ SAKARYA MİLLETVEKİLİYİZ

En sık duyduğumuz eleştiri, “Sakarya AK Parti iktidarında gereken değeri görmedi, milletvekilleri bu şehre hiçbir şey vermedi” yönünde… Sakarya’ya ne verdiniz vekil olarak?

25. dönemi saymazsak başka partilerden de Sakarya’dan milletvekili çıkıyor. Bugün meydanlarda söylediklerini, seçimlerden sonraki süreçlerde söyleseler, hatta bizlerle de paylaşsalar hep birlikte Sakarya için bir şeyler yapsak daha başarılı oluruz. Ben hep şunu söylüyorum; Tabi ki 1 Kasım’a kadar onlar bizim siyasi rakibimizdir. 1 Kasım’a kadar pozitif dil kullanarak onlarla yarışırız. Ama 1 Kasım’da Sakarya milletvekiliyiz. AK Parti, CHP milletvekili demeyeceğiz. Onun için bu proje ve eleştirileri o zamanda gündeme getirmemiz gerekiyor. Sakarya’da sağlık, ulaşım ve eğitimde önemli yatırımlar gerçekleştirdik. 30 kişilik sınıflarda eğitimler veriliyor. Sadece merkezdekiler değil ilçelerimizde de ya yeni bir hastanemiz var ya da yenisi yapılıyor. Her ilçemizde duble yollarımız var. Halkımız bunları görüyor. Sakarya’da oy oranımız yüzde 55’lerin altına düşmüyor. Organize bölgelerimiz doldu, sulama barajlarımız var. Sakarya’nın 50 yıllık su ihtiyacını çözdü Büyükşehir Belediye Başkanımız. Sapanca’dan Kaynarca’ya su getirdi. Vatandaşlarımız bütün bunları görüyor ve gereken desteği gösteriyor.

ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ

Özellikle şahsınıza yönelik “Sakarya’ya yeterince gelmiyor” şeklinde bir eleştiri var. Ne kadar sıklıkla geliyorsunuz Sakarya’ya?

Parti kurulduktan hemen sonra dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcısı oldum. Sayın Genel Başkanımız Abdullah Bey’le yurtdışı gezilerini ben planlıyordum. Yurtdışında çalışmalar gerçekleştiriyorduk. Daha sonra ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcısı oldum. Ama gene dış komisyonlarda çalıştım. Meclis dış ilişkiler komisyonundaydım. Avrupa konseyi parlamenterler meclisindeydim. 2002’den bu yana her ayın 15 günü yurtdışındaydım. Önce Türk–Hollanda Parlamenter arası dostluk grubu başkanı oldum. Sonra Türk – Amerikan Parlamenterler arası dostluk grubu başkanı oldum. Türkiye’nin en önemli meselesinde, Ermeni iddialarıyla ilgili Amerika’da uzun süre çalıştım. Dolayısıyla sürekli yurt dışında oldum. Ama Sakaryalı vatandaşa sorduğunuz zaman hiçbirin telefonları cevapsız kalmamıştır. Hiçbir projeleri cevapsız kalmamıştır. Elimizden geldiğini yapıyoruz. Milletvekili arkadaşlarımızla iyi bir diyalog içerisinden her konuya cevap vermeye çalışıyoruz. Vatandaş bize sadece seçim zamanlarında gelmeyin diyor. Bizde şu kültür yerleşti; Ben seçim zamanı sana geleyim. Oysa benim hizmetlerim sana geliyorsa fiziki olarak gelmemin bir anlamı yok.

ERDOĞAN HALA EN POPÜLER SİYASETÇİ

Muhalefet partileri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da mesafeli yaklaşıyor. Hatta koalisyonun kurulamamasını Erdoğan’a bağlayanlar da var. Siz Erdoğan’a çok yakın birisiniz. Şahsına ve ailesine yönelik eleştirileri nasıl karşılıyorsunuz?

Koalisyon karşılıklı adım atılarak kurulur. Seçimin ertesi günü ben hiçbir koalisyonda yokum, ben ana muhalefet olacağım diyen insan, sonra dönüp “Bize hükümette ortaklık teklif edilmedi” diyor. Bir çelişki var. CHP ile çok samimi görüşmeler oldu. Ama onların da önce 14 madde şartı, sonra 3-4 madde şartı; bir türlü sonuç alınamayacağını gördük. Ülkeye daha fazla vakit kaybettirmemiz ekonomik anlamda sıkıntılar yaratacaktı. Bölgedeki gelişmeleri yakından takip etmeniz gerekiyor. Mazlum coğrafyanın sesi olacak olan tek ülke Türkiye. Bu yüzden bu kaotik ortamı uzatmanın bir anlamı yoktu. Tabii ki ülkedeki hala en popüler siyasetçi olan Cumhurbaşkanımızı eleştirecekler. En fazla saldırı da cumhurbaşkanımıza oluyor. İnşaAllah 1 Kasım’da beklediğimiz istikrar gelecek ve bu eleştiriler gündemden kalkacaktır.

ÇOK SIKI ÇALIŞIYORUZ

Sakarya’da milletvekili dağılımının değişeceğini düşünüyor musunuz? Son zamanlarda AK Parti 4, MHP 2, CHP 1 şeklinde yorumlar yapılıyor...

AK Parti 6 milletvekilliğine yaklaşıyor. Tüm arkadaşlarımız Sakarya sathında çalışıyorlar. Gençlik kollarımız, kadın kollarımız, milletvekili adaylarımız hele Büyükşehir Belediye Başkanımız herkesle tek tek, birebir görüşüyor. Hizmetleri nasıl planladığını anlatıyor. Her bir arkadaşımızla sahada derdimizi anlatıyoruz. Ben şunu anlatıyorum; Biz siyasi istikrarı sağlamalıyız. Türkiye’nin ekonomik istikrarı sağlaması, özellikle kamu yatırımları başta olmak üzere yarım kalmış yatırımlarını tamamlaması gerekiyor. 3. köprü, 3. havalimanı bunların bir an önce bitmesi gerekiyor. Özel sektörün yeniden önünü görüp yatırımlar yapması gerekiyor.

SİYASİ VE EKONOMİK İSTİKRAR

Seçimlere kısa bir süre kaldı. Son olarak seçmenlere neler söylemek istersiniz?

Elinizi vicdanınıza koyun ve istikrara oy verin. Bu ülkenin geleceği bu istikrara bağlıdır. Geleceğimizden endişe etmememiz için bu istikrarı sağlamamız gerekiyor. Ortak akıl neyse onu yakalamamız gerek. Allah birlik beraberliğimizi bozmasın. En büyük ihtiyacımız budur. Birlik beraberliğin çimentosu da gene siyasi istikrar ve ekonomik istikrar olacaktır.

Editör: Haber Merkezi