Ümitli olmuştum yeni sezonda Sakaryaspor’un başarılı olacağına yönelik, yapılan transferlerden dolayı…

Peki tanıyor muydum alınan bir düzineyi aşkın yeni oyuncuyu…

Hayır…

Ama futbolun içinden gelen Erkan Sezgin ile bu liglerde yıllarca top koşturan bir meşin top kurdu Murat Hacıoğlu işin içerisinde olunca, gelişmişti gönlümde böyle olumlu düşünceler…

İşin iyisini yapacaklarına dair sıcak duygular oluşmuştu içimde…

Bütün bunlar yanında ufak da olsa beni tedirgin eden hususlar vardı…

Futbolun kendine has kuralları vardır... Aksine hareket edeni affetmez…

Peki bunlar sezon başında yerine getirildi mi!

Evet diyemem…

Neticede, hazırlık maçları ve lig karşılaşmaları ortada…

Sakaryaspor taraftarlarını başarı dışında hiçbir şey mutlu etmez, böyle bir anlayışa sahiptirler…

Bu düşüncelerle bakınca Utaş Uşakspor maçına; bunca yıl kendi sahasında tek bir gol pozisyonuna giremeden bitirdiği maça ve acı mağlubiyete rastlamış değilim…

Endişem; takımın yenilgisinden değil, geleceğe yönelik ümit vermeyen sıradan oyuncularla, bu ligde dahi tutunamamaktan kaynaklanıyor…

9 numaralı İsmail Berk’in dışında maçın sonuna doğru rakibini tekmeleyen kaptan Burak da dahil hiçbir oyuncusu ümit vermeyen takımın bu sezon ligde kalması, beni şampiyonluk kadar, hatta ondan da öte mutlu eder, bu anlayış ve gidişatla…

Peki gerçekleşir mi derseniz…

Futbolda olmaz olmaz…

O da ancak bir sihirli elle gerçekleşir…

Sakaryaspor tez elden, o ele teslim edilmeli yoksa işimiz hayli zor…

Denilir ya görünen köy kılavuz istemez...

Bütün yaşananları, bu takımın kuruluş kadrosunda yer alan kurucu futbolcu, üç dönem de yine böyle sıkıntılı süreçlerde yönetici, genel kaptan, as başkan gibi önemli hizmetlerde bulunan bir spor adamı olarak taşıyayım istedim, erkenden gündeme…

Daha sezonun başındayız ve düzeltmek için zamanımız var...

Geç kalınmasın, alınsın önlem…

Bütün bunları tenkit olsun diye yazmıyorum...

Dost acı söyler şeklinde dikkate alınmasıdır amacım…

İsteyen istediği şekilde yorumlayabilir ancak şu bilinsin ki tek amacım bu takımın başarısıdır...

Nasıl olursa olsun bir şey gerçek ki futbolla yatıp futbolla kalkan bir şehre yakışmayan sıradan oyuncularla bir yerlere varmak zor…

Benim aklım, bizi geçen yıl finalde yenen Afyon ile önceki akşam sahamızda yenip giden Uşakspor’un en az iki yıl oynayan oyuculardan kurulu olmasına takılı…

İşte başarının sırrı…

Gerisini düşünmek, bu ateşten gömleği giyen yöneticilerin işi olsa gerek…

Zira tehlike çanları çalmaya başladı erkenden, hem de bangır bangır!

Bütün olumsuzluklara rağmen yine de şans dilemeden geçemeyiz önümüzdeki haftalarda Sakaryaspor’a, uyarı çiçeği “Zambaklar” eşliğinde…

NOT: Yazının yazıldığı saatte Ahmet Yıldırım ve Murat Hacıoğlu halen görevliydi.